Danıştay Kararı 4. Daire 2019/284 E. 2023/1058 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/284 E.  ,  2023/1058 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/284
Karar No : 2023/1058

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 2016 ve 2017 yılına ait indirimli orana tabi satışları nedeniyle yüklenip indiremediği katma değer vergisinin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca hazırlanarak yürürlüğe konulan Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde iadenin nakden veya mahsuben talep edilmesinin mümkün olduğu, mükelleflerin aralarında Tam Tasdik Sözleşmesi bulunan YMM’lere düzenlettikleri KDV İadesi Tasdik Raporunu sunmaları halinde miktara bakılmaksızın inceleme ve teminat aranmadan iade istemlerinin yerine getirileceği düzenlenmiş olup buna göre davacı şirketin yüklendiği katma değer vergisinin YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile nakden iadesi talebiyle yaptığı başvurunun; dava konusu olayda yasal koşulları oluştuğu halde, idarece konut olarak teslim edilen ancak yapı ruhsatında iş yeri olarak görünen taşınmazlar için %18 oranında katma değer vergisi hesaplanması gerektiğinden bahisle reddedilmesine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinde: “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” hükmü yer almaktadır.
3065 sayılı KDV Kanununun 1. maddesinde ise; Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı, diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
3065 sayılı Kanunun 28. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan ve 30/12/2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde; mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranlarının, a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, %18, b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %1, c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %8 olarak tespit edildiği, I sayılı listenin 11. bendinde; net alanı 150 m²’ye kadar konut teslimleri ile belediyeler, il özel idareleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve bunların % 51 veya daha fazla hissesine ya da yönetiminde oy hakkına sahip oldukları işletmeler tarafından konut yapılmak üzere projelendirilmiş arsaların (sosyal tesisler için ayrılan bölümler dahil) net alanı 150 m²’nin altındaki konutlara isabet eden kısmının %1 olarak vergilendirileceği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından 13/02/2014 tarihli yapı ruhsatları ile Ankara ili Etimesgut ilçesi … ada … parsel adresinde …Noterliği’nde düzenlenen … tarih ve … nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden inşaasına başlanılan A-B-C-D-E-F-G-H-I-J olarak adlandırılan 10 blok-660 adet bağımsız bölümden oluşan bağımsız bölümlerin 150 m2’yi geçmeyen konut olarak inşa edilmekte olduğu, bahsi geçen bağımsız bölümlerin tesliminde uygulanması gereken katma değer vergisi oranı hususunda tereddüt hasıl olması nedeniyle 19/02/2014 tarihinde davalı idareden özelge talep edildiği, 2190 sayılı ve 28/05/2014 tarihli özelgede söz konusu gayrimenkullerin fiilen konut olarak teslime konu edilmesi durumunda katma değer vergisi oranının fiili kullanıma bağlı olarak tespit edileceğinin belirtildiği; davacı şirket hakkında 2017 döneminde yapılan 76 adet konut teslimi nedeniyle tam tasdik sözleşmesi kapsamında Yeminli Mali Müşavir … tarafından hazırlanan … tarih ve … sayılı İndirimli Orana Tabi Katma Değer Vergisi İadesi Tasdik Raporu ile 2.250.484,52 TL tutarında alacağın iadesi için davalı idareye yapılan başvurusunun, davalı idarece, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 30/12/2007 tarih ve 26472 sayılı Resmi Gazatede yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile kararnameye ekli I sayılı listenin 11.maddesi uyarınca net alanı 150 m2 ve üstü konut teslimleri ve işyeri teslimleri için %18 oranında KDV uygulanacağının düzenlendiği, 13/02/2014 tarihli ve 43 nolu ruhsata bağlı olarak inşa edilen taşınmazların 2017 yılında gerçekleşen tesliminde %18 oranında KDV hesaplanması gerektiğinden gerekli düzeltmelerin yapılması ve YMM KDV iadesi tasdik raporuna dayanılarak işlem tesis edilemeyeceğinden bahisle reddedildiği anlaşılmıştır.
Olayda, davacı şirket tarafından, yapımı gerçekleşebilen projenin sonucunda bağımsız bölümlerin konut olarak inşa edildiği, konut olarak satıldığı ve fiilen kullanımının da konut olduğundan bahisle ve aynı zamanda daire büyüklüklerinin 150 metrekareden az olduğu belirtilerek uygulanacak vergi oranının %1 olması gerektiği iddia edilmişse de, taşınmaz teslimlerinde esas alınması gereken kıstas inşaat ruhsatı kayıtlarıdır. Kişilerin hangi amaçla sattıkları veya alanların hangi amaçla kullandıkları uygulanacak vergi oranının tespitinde önem arzetmez. Aksi halde bağımsız bölümlerin hukuki nitelendirilmesi kullanıcıların tercihine bırakılmış olur ki bu durum vergilendirme tekniğine aykırı bir durum oluşturur. Bu noktada belediyece verilen ruhsatta, dava konusu bağımsız bölümlerin iş yeri (dükkan, büro) olarak isimlendirildiği hususu tartışmasız olup bağımsız bölümlerin tercihen iş yeri olarak kullanımının önünde bir engel bulunmamaktadır.
Bu durumda, konut olarak satışı gerçekleştirildiği iddia edilen ancak iş yeri olarak ruhsatlandırılan ve iş yeri olarak yapı kullanım izni bulunan bağımsız bölümlerin tesliminden kaynaklanan katma değer vergisi iade isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamakta olup aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.