Danıştay Kararı 4. Daire 2019/282 E. 2023/1251 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/282 E.  ,  2023/1251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/282
Karar No : 2023/1251

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2014/1,2,3 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen Ostim Vergi Dairesi mükellefi … Hırdavat İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığından cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Ostim Vergi Dairesi mükellefi … Hırdavat İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun incelenmesinden; 01/08/2012 tarihinde demir cevheri toptan ticareti işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 28/02/2015 tarihi itibariyle re’sen terkin ettirildiği, şirket müdürünün %100 hisseye sahip olan … olduğu, bu kişinin aynı zamanda demir cevheri toptan ticareti işi ile iştigal eden … Nak. İnş. Ltd. Şti.’nin %5 hisseli ortağı olduğu, anılan … isimli şirketin sahte fatura düzenlediği yolunda yapılan tespitler sonucunda mükellefiyetinin re’sen terkin edildiği, bunun yanında müdür …’ın Etimesgut Vergi Dairesi mükellefi … İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin bir kısım işlerini yapmak için Ankara 3.Noterliğince düzenlenen vekaletname ile vekil tayin edildiği, defter ve belge isteme yazısının şirket müdürünün Mernis adresinde tebliğ edilemeyerek 20/08/2015 tarihli tutanak ekinde iade olunduğu, anılan tutanakta adresin iş yeri olduğu, boş ve kapalı olduğu, çevre araştırmasında adı geçen şahsın ismen tanınmadığı tespitinin yapıldığı, şirketin yasal defter ve belgelerine ulaşılamadığından incelemenin harici bilgilere dayanılarak ve tarh dosyası üzerinden yapıldığı, 2012, 2013, 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği, 2012 yılı 8 ila 12 dönemleri için toplam 35.113.937,68 TL, 2013 yılında 145.760.709,00 TL, 2014 yılı 1 ila 7 dönemleri için 226.236.692,78 TL KDV beyannamelerinin verildiği, 2012 yılında form Ba ile 35.051.263,00 TL, 2013 yılında 145.506.368,00 TL, 2014 yılında 226.145.662,00 TL mal ve hizmet alımı bildirdiği buna karşılık 2014 yılında diğer mükelleflerce verilen form Bs lerle 143.555.193,00 TL satış yapıldığının bildirildiği, 2012 yılındaki alımların 35.051.263,00 TL’si ile 2013 yılı alımlarının 106.032.492,00 TL’sinin hakkında sahte belge düzenlemekten rapor bulunan … İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’den yapıldığı, 2012, 2013, 2014 yıllarında asgari ücretli ve diğer ücretli olmak üzere 1 ila 6 arasında değişen sayıda işçi çalıştırıldığı, vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam borcunun 262.881,35 TL olduğu sadece 123 TL ödendiği, muhasebe işlemlerinin Ersan Kundakçı tarafından yürütüldüğü, yüksek tutarlarda katma değer vergisi matrahları beyan etmesine karşın cüzi miktarlarda ödenecek verginin çıktığı, şirketin faaliyete başladığı 01/08/2012 tarihinden itibaren düzenlediği bütün belgelerin komisyon karşılığı düzenlenen sahte belgeler olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, mükellefin yoklamalarda adresinde bulunmadığı, çevre araştırmasında da tanınmadığı, şirketin yasal defter ve belgelerini isteme yazısının tebliğ edilemediği, şirket müdürünün ortağı olduğu şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten rapor olduğu, çok yüksek ciro elde ettiğini beyan eden firmanın adresinde bulunamaması ve tanınmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, alışlarının tamamına yakınını aynı firmadan yapmış olması ve bu firma hakkında da sahte belge düzenlemekten rapor bulunduğu, Ba-Bs analizinde yüksek miktarda uyumsuzluk bukunduğu, yüksek cirolar beyan etmiş olmasına rağmen cüzi miktarda ödenecek vergisinin çıktığı ve bu vergi borçlarını da ödemediği dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı adına düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık, aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.