Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2525 E. 2022/8355 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2525 E.  ,  2022/8355 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2019/2525
Karar No : 2022/8355

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yatırım Holding Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ihtirazi kayıtla verilen beyannameye istinaden tahakkuk eden, 2011 yılı kurumlar vergisi, gecikme faizi ile vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; enerji sektöründe faaliyet gösteren davacı şirketin iştiraki konumunda bulunan şirketten kullanmış olduğu 148.577.918,04 TL borcun öz sermayenin üç katını aşan kısmının ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye olarak kabul edilmesi gerektiğinden bu kısma isabet eden tutarın kanunen kabul edilmeyen giderlere ilave edilerek dönem kazancının tespitinde dikkate alınması suretiyle ihtirazi kayıtla verilen kurumlar vergisi beyannamesine istinaden yapılan tahakkukta ve bu tahakkuka bağlı olarak yapılan davaya konu kurumlar vergisi ve gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kullandığı borcun örtülü sermaye sayılamayacağı, davacının enerji şirketlerine iştirak etmek üzere faaliyet gösterdiği, eksik incelemeye dayalı olarak verilen haksız ve hukuka aykırı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.