Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2522 E. 2020/3688 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2522 E.  ,  2020/3688 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2522
Karar No : 2020/3688

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, sahte fatura kullandığından ve haksız yere katma değer vergisi iadesi alınmasına neden olduğundan bahisle 2007/12 döneminden devreden katma değer vergisi tutarının azaltılması hususu da dikkate alınarak 2008/1,2,3,4,5,7 dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Kanunun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Mahkemelerinin önceki kararının redde ilişkin kısmı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmeyerek, kabule ilişkin olup özel usulsüzlük cezası ile … ve …’dan alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata isabet eden kısmı ise onanarak kesinleştiğinden, uyuşmazlığın … Bilgi İşlem Tic. ve Dan. Ltd. Şti.’den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin olduğu, anılan mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun tetkikinden, bu mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vekille temsil edildiği halde davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu, temyize konu kararın vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, yargılama giderleri ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “diğer Kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler” başlıklı 447. maddesinde; “mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır” kuralına yer verilmiştir. Bu madde uyarınca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili 323. maddesine bakıldığında, vekille takip edilen davalarda Kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, 326. maddesinde ise “Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” hükmüne yer verildiği görülmüştür.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin yargılama sürecinde vekil aracılığıyla temsil edildiği, dolayısıyla, temyize konu kararın verildiği 24/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idarenin vekalet ücretine hak kazandığı, buna rağmen kararda davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasına “kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.512,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödemesine” ibaresi eklenmek suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu iş bu kararın vekalet ücreti konusunda değerlendirme yapılmak üzere bozularak dosyanın Mahkemesine gönderilmesi gerektiği görüşüyle, Daire kararına katılmıyorum.