Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2458 E. 2022/8927 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2458 E.  ,  2022/8927 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2458
Karar No : 2022/8927

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2016 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesini, ihracat hasılatının binde 5’ini götürü gider olarak beyanname üzerinden indirebileceği ihtirazi kaydı ile veren ancak ihtirazı kaydı kabul edilmeyen davacı şirket adına yapılan tahakkuk işleminin 2.373.187,00 TL’lik kısımın kaldırılması ve verginin yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mükelleflerin yurt dışındaki işlerle ilgili belgesiz giderlerinin muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi, bu giderlerden hasılatın binde beşine tekabül eden kısmının kanunen kabul edilen gider olarak gösterilmesi gerektiği belirtilerek götürü gider uygulamasına usulü bir açıklama getirilmiş ise de, 193 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir ispat şartına bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, yurt dışına yapmış olduğu ihracat nedeniyle hasılat elde ettiği tartışmasız olan mükellef davacının bu tutarın binde beşine isabet eden tutarı götürü gider olarak indirebileceği açık olduğundan, davacının götürü gider indirimine ilişkin ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek yapılan 2.373.187,00 TL’lik tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı, davacının ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkin ise, dava konusu olayda, davacı şirket adına ihtirazi kayıt kabul edilmeksizin fazladan 2.373.187,00 TL kurumlar vergisi tahakkuk ettirilmiş ise de; davacı adına tahakkuk eden kurumlar vergisi yıl içinde kesinti suretiyle ödenen vergiler ve geçici vergi ödemelerinden mahsup edilmek suretiyle karşılandığından tahakkuk fişinde ödenecek verginin çıkmadığı, dolayısıyla tahakkuk fişi üzerine yapılan bir kurumlar vergisi ödemesinin bulunmadığı, yalnız fazladan yapılan tahakkuk nedeniyle beyannamede gösterilen iadesi gerekli geçici vergi tutarının uyuşmazlık konusu tahakkuk kadar azaldığı, davacı mükellefin beyannamede geçici vergilerin iadesini talep ettiği dikkate alındığında, tahakkukun terkini durumunda davacıya iadesi gerekecek geçici vergi tutarının 2.373.187,00 TL artacağı, bu itibarla davacı mükellef tarafından geçici vergi beyannameleri üzerine peşin ödenen bu verginin iadesinin gerektiği, ancak yapılacak bu iade nedeniyle faiz ödemesinin beyannamenin verildiği tarihten itibaren üç aylık sürenin sonundan itibaren başlayacağı, dava tarihi itibariyle herhangi bir faiz alacağının doğmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarenin istinaf istemi yönünden; davalı istinaf başvurusunda ileri sürülen sebepler ile dosyada mevcut bilgi-belgeler kapsamında, ortada, kararın söz konusu kısmının kaldırılmasını gerektiren nitelikte bir neden bulunmadığı sonucuna varılmakla davalı istinaf isteminin reddine karar vermek gerektiği, davacı istinaf istemi için, davalı idarece, dava sırasında iadenin henüz gerçekleştirilmediği de göz önünde tutulduğunda, davacının talebiyle de bağlı kalınarak yasal faiz isteminin, iadeye hak kazanıldığı tarih olan, beyannamenin verildiği tarihten itibaren üç aylık sürenin sonundan, iadenin gerçekleşeceği tarihe kadar kabulü gerektiğinden, istinaf istemine konu kararın, faiz isteminin reddine ilişkin kısmının kaldırılarak, iadesi gereken tutara, beyannamenin verildiği tarihten itibaren üç aylık sürenin sonundan, iadenin gerçekleşeceği tarihe kadar yasal faiz işletilmesine hükmetmek gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idare istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kabulüne, faize ilişkin kısmın kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.