Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2385 E. 2022/9295 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2385 E.  ,  2022/9295 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2385
Karar No : 2022/9295

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına sahte fatura kullanıldığından bahisle 2015/3,5,6,7 dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete uyuşmazlık konusu faturaları düzenleyen Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi mükellefi … Hafriyat İnş. San. Ltd. Şti. hakkındaki tespitlerin değerlendirilmesinden, şirketin yapılan yoklamalarda faaliyette bulunduğu, ayrıca davacı şirkete düzenlediği faturaların gerçek bir emtia ve hizmet alışverişini yansıtmadığı yönünde hukuken itibar edilebilir nitelikte somut tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, anılan faturaları kullanan davacı şirket adına vergi inceleme raporu uyarınca tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacıya düzenlenen uyuşmazlık konusu faturaların sahte olduğunun şüpheye mahal vermeyecek derecede açık ve somut bir şekilde tespit edildiği, temyiz konusu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile temyiz konusu kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … Hafriyat İnş. San. Ltd. Şti.hakkında tanzim olunan … tarih … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; Şirketin … Mah. … Sok.No:… Daire:… Eyüp/İstanbul adresinde “Zemin ve Arazi Hazırlama, Alanın Temizlenmesi ile Kazı ve Harfiyat İşleri” ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, …’ın %100 ortak ve yönetici olduğu, mükellef kurum yetkilisinin ikametgah adresi ve mükellefin işyeri adresi olan … Mah. … Sok. No:… Daire:… Eyüp/İstanbul adresine 2016 hesap dönemi için … tarih … sayılı Defter Belge İsteme yazısının 13/07/2016 tarihinde …’a tebliğ edildiği, ancak yazıda belirtilen 15 günlük yasal süre geçmesine rağmen raporun düzenlenme tarihi itibariyle herhangi bir bilgi ve belge teslim edilmediği, mükellefin tarh dosyasının tetkikinde 10/04/2015 tarihinde işe başlama bildiriminde bildirdiği, … Mah. … Sok. No:… Daire:… Eyüp/İstanbul adresinde düzenlenen 28/04/2015 ve 11/05/2015 tarihli yoklamalarda ilgili adrese gidildiği, ilgili adresin şirket müdürü …’ın ikametgah adresi olduğu, ödevlinin ilgili adres üzerinden belirtilen tarih itibariyle harfiyat taşımacılığı faaliyetiyle iştigal olacağı beyan ve tespit edildiği, 03/07/2015 tarihinde yapılan yoklama neticesinde, ilgili adresin ödevlinin ikametgah adresi olduğu, ödevlinin ilgili adres üzerinden mevcut harfiyat işleri faaliyetine devam ettiği, çalışanın olmadığı, şirket aktifine kayıtlı ticari araç bulunmadığı, kiralık araç plakalarının bulunduğunun söylendiği -araç plakalarına ait belgeler dosyada olmadığından mahkemece verilen ara kararı ile kiralık araç plakalarının istenildiği ve 25/05/2018 tarihli UYAP sistemi üzerinden dava dosyasına araç plakalarına ait listenin sunulduğu- 13/01/2016 tarihinde yapılan yoklamada, firmanın faaliyetine devam ettiği faaliyet konusunun harfiyat ve her türlü nakliyat işlerinin olduğu, adına kayıtlı herhangi bir aracın olmadığı ancak iş çıkması halinde işlerinin araç kiralama yöntemiyle gerçekleştirdiğini, firma şahıs şirketi olup çalışan personelinin bulunmadığı adresinin ödevlinin ikametgahı olduğu, firma irtibat telefon numarasının olduğu, herhangi bir banka ile çalışmadıkları, 2015 yılı kurumlar vergisi, 2016/01 ve 2016/02 dönemine ilişkin olarak kurum geçici vergi beyanında bulunmadığı, mükellefin 2015, 2016 hesap dönemine ilişkin olarak ilgili vergi dairesine vermiş olduğu beyanname özetleri; 2015 dönemin KDV matrahının toplam 2.755.201,00 TL oduğu, 2016 dönemi KDV matrahının toplam 457.103,88 TL olduğu, 2015,2016 dönemlerine ilişkin olarak muhtasar beyanlarında bulunduğu, ancak 2016/04-05-06 dönemlerine ilişkin olarak muhtasar beyanında bulunmadığı, ödenmesi gereken vergi aslı borcun 14.069,65 TL olduğu, ödenen vergi bulunmadığı, mükellef kurumun 2015 yılı Ba bildiriminde 1.982.940,00 TL mal/hizmet aldığını beyan etmiş olup alış yaptığı müşteri firmalar ise BS Formlarında mükellef kuruma 1.329.140,00 TL mal/hizmet sattıklarını beyan ettiği, alım yaptığı 11 mükelleften 9’u hakkında olumsuzluklar olduğu, 2015 yılı Bs bildiriminde 2.067.655,00 TL mal sattığını beyan etmiş olmasına karşın muhtelif firmalar Ba Formlarında mükellef kurumdan 2.962.155,00 TL mal aldıklarını beyan ettiği, 2016 yılı Ba bildiriminde 22.132,000 TL mal/hizmet aldığını beyan etmiş olup alış yaptığı müşteri firmalar ise BS Formlarında mükellef kuruma 150.145,00 TL mal/hizmet sattıklarını beyan ettiği, 2016 yılı Bs bildiriminde 22.300,00 TL mal sattığını beyan etmiş olup, satış yaptığı müşteri firmalar ise Ba formlarında mükellef kurumdan 637.710,00 TL mal aldıklarını beyan ettiği ancak bu formlardaki firmaların birbirleriyle uyuşmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacıya fatura düzenleyen söz konusu şirketin kuruluşundan itibaren beyan ettiği ciroyu hiç çalışanı olmadan ortak ve yöneticinin tek başına ikamet adresinden gerçekleştirmesinin ticari icaplara uymadığı, kendi aracı olmadan kiralık araçlarla faaliyetin gerçekleştirildiğinin bildirilmesine rağmen herhangi bir kira sözleşmesinin sunulamadığı, araç plaka listesinin gerçek faaliyeti ispatlamada yetersiz kaldığı, Ba-Bs formları ve KDV beyanlarında uyumsuzluklar olduğu, alım yapılan firmaların çoğu hakkında olumsuzluklar tespit edildiği anlaşıldığından, şirketin düzenlediği faturaların sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığından dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararına ilişkin istinaf istemini reddeden Vergi Dava Dairesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; tekerrür hükümleri uygulanmasına ilişkin ayrıca karar verileceği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.