Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2360 E. 2022/9555 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2360 E.  ,  2022/9555 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2360
Karar No : 2022/9555

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, yasal defterlerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2012/6, 7, 8, 9, 10, 11, 12. dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2012 yılına ait muhtelif alış ve satış faturalarını müfettişliğe ibraz eden ancak yasal defterlerini ibraz etmeyip mücbir sebep de göstermeyen davacı adına, hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’na istinaden tarhiyat yapılan olayda, defter belge ibraz yazısı usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde 2012 yılına ilişkin yasal defterlerin ibraz edilmediğinin ihtilafsız olduğu, davacı tarafından bulunduğu halde mahkemeye ibraz edileceği bildirildiği halde karar tarihine kadar ibraz edilmiş bir defter bulunmadığı, davacının, defterinin muhasebe bilgisayarında kayıtlı olduğu, bu kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını istediğini bildirmesine rağmen tasdiksiz olarak ibraz edilecek defterin ibraz yükümlülüğünü kaldırmayacağı açık olup bu şekilde Mahkemelerince de bilirkişi incelemesi yaptırılmasının mümkün olmadığı ve davacının defter ve belgelerini sunmama nedenini mücbir sebeplere de dayandırmadığı anlaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak davacı hakkındaki vergi inceleme raporunda 2012/6 dönemi için davacının iddia ettiği gibi 784,98 TL tarhiyat önerildiği anlaşıldığından ilgili dönem tarhiyatının ve vergi ziyaı cezasının bu miktarı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının, matrahın davacının vermiş olduğu beyanların dikkate alınması sonucu tespit edildiği ve davacının mal/hizmet alışverişinde bulunduğu firmaların tespiti ile bu firmaların beyanları üzerinden davacı hakkında araştırma yapılmak suretiyle sahte belge düzenlendiği/kullanıldığı yönünde yeterli delil ortaya konulmaksızın sırf defter belge ibraz etmeme durumuna dayanılarak üç kat vergi ziyaı cezası kesildiğinden dava konusu vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Vergi Mahkemesi kararının 2012/6 dönemi için yapılan tarhiyatın ve kesilen cezanın 784,98 TL tutarını aşan kısmı açısından davanın kabulüne ilişkin kısmı hukuka uygun olduğundan davalı istinaf başvurusunun buna ilişkin kısmının reddi gerektiği, kararının dava konusu 2012/7,8,9,10,11,12. dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen katma değer vergileri üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının ve 2012/6 dönemi için yapılan tarhiyatın 784,98 TL tutarındaki kısmı üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısımları açısından davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı istinaf istemi için; ibraz zorunluluğu bulunan defterleri mücbir sebep sunmaksızın incelemeye ibraz etmeyen davacının kaçakçılık suçunu işlediği ihtilafsız olduğundan, davacı adına 213 sayılı Kanun’un 344. maddesi gereği üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesi hukuka uygun bulunduğu, davacının istinaf başvurusu yönünden; katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde gösterilmesi, söz konusu belgelerin usulüne uygun bir biçimde tutulması ve notere tasdik ettirilmesi zorunlu olan yasal defterlere kaydının yapılmış olması gerektiğinden, yasal defterler incelemeye ibraz edilmemekle indirim için yasada öngörülen koşulların gerçekleştiği kanıtlanamadığından 213 sayılı Kanun’un 30/3 maddesi uyarınca katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına yapılan dava konusu katma değer vergisi tarhiyatlarında (2012/6 dönemi için yapılan tarhiyatın 784,98 TL tutarındaki kısmını aşan bölümü hariç) hukuka aykırılık görülmediğinden davacının istinaf talebinin bu gerekçe ile reddine karar vermek gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, dava konusu 2012/7, 8, 9, 10, 11, 12. dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen katma değer vergileri üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının ve 2012/6 dönemi için yapılan tarhiyatın 784,98 TL tutarındaki kısmı üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısımları açısından davanın kabulüne ilişkin hükmünün kaldırılmasına, buna ilişkin kısım yönünden davanın reddine, 2012/6 dönemi için yapılan tarhiyatın 784,98 TL tutarındaki kısmı aşan bölümü ile bu bölüm üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası açısından davanın kabulüne ilişkin hükmüne yönelik davalı idare istinaf isteminin reddine, davacı istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına 2012/6. dönemi için yapılan tarhiyatın 748,98 TL tutarını aşan bölümü ve vergi ziyaı cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.