Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2310 E. 2022/8424 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2310 E.  ,  2022/8424 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2310
Karar No : 2022/8424

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 6736 sayılı kanun kapsamında süresinde müracaat etmelerine rağmen vergi dairesinin dava konusu edilen vergi ziyaı cezalı 2013 yılı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 355/1, 353/6 maddeleri uyarınca kesilen 2013 yılı özel usulsüzlük cezalarının yapılandırma kapsamına dahil etmediğine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 6736 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yapılandırma talebi olmadığından bahisle söz konusu vergi ve cezalar yapılandırılmaya dahil edilmemişse de, bunun için vergi ve ceza ihbarnamelerinin usule uygun şekilde tebliğ edilmiş olması gerektiği, davacı tarafından davalı idareye verilen 27/04/2017 tarihli dilekçede bahse konu vergi ceza ihbarnamelerinin sistem hatası nedeniyle tebliğ alınamadığının bildirildiği, buna cevaben davalı idare tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı yazıda sistem hatası olmadığı bildirilmekle birlikte bunun ispatına yönelik herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından, davacıya usulüne uygun bir tebligat yapıldığından ve 6736 sayılı yasadan yararlanma hakkı tanındığından bahsedilemeyeceğinden söz konusu vergi ve cezaların yapılandırılmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 6736 sayılı yasa kapsamında 4/A maddesine yönelik bir başvurusunun bulunmadığı, sistem hatası nedeni ile tebliğ alınamadığı iddiasının hukukun genel prensibi doğrultusunda iddia edence ispatlanması gerektiği, yapılan işlemlerin usul ve yasalara uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) işaretli fıkrasında vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükmü yer almıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Elektronik ortamda tebliğ” başlıklı 107/A maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93. maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği, 2. fıkrasında, elektronik ortamda tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı, 3. fıkrasında, Maliye Bakanlığının, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Kanun’un 107/A maddesinin 3. fıkrası uyarınca verilen yetkiye dayanılarak hazırlanan ve 27/08/2015 tarihinde yayımlanan 456 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, elektronik tebligat adresi, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet vergi dairesi bünyesinde oluşturulacak tebliğe elverişli elektronik ortam olarak tanımlanmış olup, elektronik tebligat sistemini kullanmak üzere, Tebliğ ekinde yer alan elektronik tebligat talep bildirimi ile bildirimde bulunan mükelleflere vergi dairesince, müracaat anında sistemden üretilecek internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kapalı bir zarf ile verileceği, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliği gereken evrakın, elektronik imza ile imzalanacağı ve vergi dairesi adına Başkanlık tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletileceği, elektronik tebligat sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişileceği, internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişilerin şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine ulaşacağı belirtilmiş, 7. maddesinde ise zorunlu veya ihtiyari olarak tebligat sistemine dahil olanların aşağıda belirtilen durumlar dışında sistemden çıkmalarının mümkün olmadığı, tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla, elektronik tebligat adresinin kapatılacağı, gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresinin re’sen kapatılacağı, düzenlemelerine yer verilmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, davacının 6736 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yapılandırma talebi olmadığından bahisle söz konusu vergi ve cezalar yapılandırılmaya dahil edilmediği, davacı tarafından davalı idareye verilen 27/04/2017 tarihli dilekçede yapılandırılması istenen bahse konu vergi/ceza ihbarnamelerinin sistem hatası nedeniyle tebliğ alınamadığının bildirildiği, buna cevaben davalı idare tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı yazıda sistem hatası olmadığı bildirildiği görülmektedir.
Olayda, dava konusu 6736 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında yapılandırma talebi olmadığından bahisle dahil edilmeyen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin her ne kadar Mahkeme tarafından sistem hatası nedeniyle tebliğ alınamadığı, davalı idare tarafından da ispata yönelik bilgi belge sunulamadığından dolayı usulüne uygun tebligat yapılamadığı belirtilmiş ise de, davacı adına yapılan elektronik tebligata ilişkin Danıştay Dördüncü Dairesinin E:2019/1267 sayılı dosyasında gönderme tarihi, tebliğ tarihi, okunma tarihi bilgilerinin yer aldığı ekran görüntülerinin mevcut olduğu, bahse konu ihbarnamelerin 28/09/2016 tarihinde davacıya e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği görüldüğünden, işin esasının incelenerek yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup belirtilen gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.