Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2198 E. 2023/277 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2198 E.  ,  2023/277 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2198
Karar No : 2023/277

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Elektrik Taahhüt Araç Kiralama Hayvancılık Et ve Süt Ürünleri Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, hakkında yapılan vergi incelemesine istinaden sahte fatura kullanıldığından bahisle vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2010/4,5 dönemleri katma değer vergisinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Beş Ocak Vergi Dairesi mükellefi … Gıda Yem. Res. Tur. Taş. Nak. Tic. San. Ltd. Şti, Ziyapaşa Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, adı geçen firmaların gerçekte hiçbir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından alış bedellerinin bankalar aracılığıyla ödendiğinin ve alınan malzemelerin … A.Ş.’ye sayıldığının dikkate alınmadığı, yapılan iş ve işlemlerin hukuka aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirketin ihtilaflı dönemde fatura aldığı Ziyapaşa Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda özetle “… Mah. … Sok. No:… Seyhan/Adana” adresinde elektrik malzemeleri perakende ticareti ile iştigal etmekte iken 30/05/2011 tarihinde faaliyetini terk ettiği, defter ve belge isteme yazısının ikamet adresinde kendisine tebliğ edildiği halde defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, mükellefin iş yeri adresinde yapılan 07/04/2008 tarihli açılış yoklamasında, işçi çalıştırmayacağı, eşi …’ün pazarlama yapacağı, ilk defa vergi mükellefi olacağı, ödevlinin 02/04/2008 tarihinden itibaren seyyar olarak toptan elektrik malzemeleri satışı işine başladığı, işinde mülkiyeti kendine ait olan … plakalı kamyoneti kullanacağı, deposunun olmadığı, tüm malzemelerin araçta olduğu, 31/03/2009 tarihinde yapılan yoklamada, ödevlinin yapmakta olduğu seyyar toptan elektrik malzemeleri ticareti işine ek olarak 25/03/2009 tarihinden itibaren elektrik malzemeleri perakende ticareti işini de yapmaya başladığı, bu iş için kiraladığı aracı kullanacağı, ilgili işinde bir işçi çalıştırmaya devam ettiği, 08/06/2011 tarihli yoklamada, ödevlinin işini terk etmiş olduğu, iş yerinin kapalı olduğu hususlarının tespit edildiği, 2009, 2010 dönemi defterlerini tasdik ettirdiği, belge bastırdığı, 2009 takvim yılında form Bs ile 2.619.961,00 TL satışta bulunduğu, form Ba ile de 2.804.050,00 TL alımda bulunduğunu bildirdiği, mükelleften mal/hizmet satın aldıklarını Ba formuyla beyan eden mükelleflerin beyanının ise 2.632.193,00 TL olduğu, mükellefin 2010 takvim yılında Bs beyanı 2.814.166,00 TL iken mükelleften mal/hizmet satın aldıklarını Ba formuyla beyan eden mükelleflerin beyanının ise 2.118.222,00 TL olduğu, 2009 yılındaki 2.804.050,00 TL tutarındaki mal alışlarının 2.507.059,00 TL’lik kısmını, 2010 yılındaki 2.684.624,00 TL tutarındaki mal alışlarının 2.562.186,00 TL’lik kısmını düzenlenen vergi tekniği raporları ile sahte belge olduğu tespit edilen faturalarla belgelendirdiği, mükellefin adresini beyan ettiği dükkanının mülk sahibinin ifadesinde; dükkanlarını aslen … Bey’e kiraladıkları, … Bey’in dükkanda … Bey’in bulunacağını beyan ettiğini, … Bey’in kiraları düzenli ödemediği, dükkana ait su faturalarını da ödemeden adresin boşaltıldığını ifade ettiği ,mükellefin vadesi geçmiş toplam 4.348.382,62 TL vergi borcu bulunduğu tespitlerinden hareketle mükellefin sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyette bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilmektedir.
Yukarıdaki vergi tekniği raporundaki tespitler ile davacı tarafça sunulan delillerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının fatura aldığı dönemde adı geçen mükellef hakkında yoklama vb. yapılmadığı, davacının sunduğu delillerin mahiyeti de dikkate alındığında, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı hususunu ortaya koyulmadığı sonucuna varılmış olup, temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Mahkemece davacı şirketin 2020/6,7,10 dönemlerinde fatura aldığı Beş Ocak Vergi Dairesi mükellefi … Gıda Yemekçilik Res. Tur. Taş. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, gerçekte hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmışsa da davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, Tas. Hal. … Gıda Yemekçilik Res. Tur. Taş. Nak. Tic. San. Ltd. Şti.’den alınan faturalar için düzeltme beyannamesi verildiği belirtilerek söz konusu faturalar için katma değer vergisi tarhiyatı önerilmediği anlaşıldığından, Mahkemece bu kısım hakkında işin esası incelenerek karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının …’den alınan faturalardan kaynaklanan kısmı açısından bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin kısmen reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, Tas. Hal. … Gıda Yemekçilik Res. Tur. Taş. Nak. Tic. San. Ltd. Şti.’den alınan faturalar için düzeltme beyannamesi verildiğinin belirtildiği görüldüğünden, söz konusu faturalar için katma değer vergisi tarhiyatı yapılıp yapılmadığı hususunun, Vergi Dava Dairesince araştırılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemiz kararının bu kısmına katılmıyorum.