Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2142 E. 2020/3235 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2142 E.  ,  2020/3235 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2142
Karar No : 2020/3235

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Otomotiv Emlak Tekstil İnşaat Sanayi ve Ticaret İhracat Pazarlama Limited Şirketi
VEKİLİ :

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2010 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna istinaden, otomobillerin satış bedelini düşük göstererek fatura tutarlarının eksik düzenlediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının söz konusu araçları, düzenlediği faturalardan daha yüksek bedelle ÖTV tutarını dahil ederek sattığına ilişkin somut bir tespit olmadığı, söz konusu bedele ÖTV’nin dahil edilmesi gerektiğinin kabulü suretiyle ceza kesilmiş olduğu görüldüğünden, dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesilmesi için, bu cezayı gerektiren bir fiilin tüm unsurları ile oluşmuş bulunduğu söylenemeyeceğinden, kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirketin 2010 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 04/12/2012 gün ve 2012-A-1399/26 sayılı Vergi İnceleme Raporu ile fatura tutarlarının eksik düzenlendiği tespiti ile davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasının mevzuat gereği olduğu, verilen kabul kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davacı şirket adına, 2010 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna istinaden, otomobillerin satış bedelini düşük göstererek fatura tutarlarının eksik düzenlediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kabul kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi ve alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine maddede belirtilen tutarda özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
Mükellefin 2010 yılında satmak üzere satın aldığı sıfır taşıtların büyük bir kısmını kendi adına satış göstererek kendi adına kayıt ve tescil ettirdiği, daha sonra da söz konusu sıfır taşıtları kullanılmış ikinci el araç gibi nihai tüketiciye satışını gerçekleştirdiği, aktife alınıp, daha sonra tekrar satışı yapılan araçların sıfır araç satışı olduğu, müşteriye yapılan satışların alış bedellerinin altında olması nedeniyle fark ÖTV hesaplandığı, söz konusu araçlar nedeniyle hesaplanan KDV’lerin %1 olarak hesaplandığının görüldüğü, bu satışlar nedeniyle hesaplanan KDV’lerin %18 olarak hesaplanmasının gerektiği, mükellef kurumun nihai tüketicilere yapmış olduğu araç satışları nedeniyle eksik ÖTV hesapladığı ve eksik fatura düzenlediği, kurum tarafından eksik düzenlenen fatura tutarlarının 4.259.611,42 TL olduğu, KDV dahil toplam tutarın ise 5.026.341,47 TL olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla tarafları belli olan ve özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirecek maddi olayın somut olarak ortaya konulduğu dava konusu ihbarnamede hukuka aykırılık bulunmadığından davalı idarenin temyiz talebi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.