Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2054 E. 2022/8346 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2054 E.  ,  2022/8346 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2054
Karar No : 2022/8346

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Taşımacılık Lojistik Hizmetleri Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca, re’sen tarh edilen 2012/1 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ihbarnamelerin dayanağı vergi inceleme raporunun, davacıya tebliğ edilmediği bu durumun ihbarnameleri hükümsüz kılacağı dolayısıyla dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; tüzel kişiliği ve mükellefiyet kaydı devam eden şirketin bilinen adresinde bulunamadığı usulüne uygun bir şekilde saptanmadan, defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının, mali tatil içerisinde şirket kanuni temsilcisinin ikamet adresinde davacı şirketin başkanı, müdürü, kanuni temsilcisi, memuru ya da müstahdemi olduğu yolunda bir belirleme içermeyen tebliğ mazbatası mucibince şirket müdürü olan …’nin eşine tebliğ edildiği görülmekle bu tebliğin, 213 sayılı Yasa’nın tebliğ yapılacak kimseleri düzenleyen 94’üncü maddesindeki, şirketlere ait tebligatlara ilişkin olarak hüküm altına alınan usullere aykırı olduğu, bu durumda, 2012 yılı yasal defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak istenilmediğinden, dolayısıyla ortada resen tarh sebebi bulunmadığından, dönem indirimlerinin reddi sonucu davacı şirket adına resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idare istinaf isteminin bu gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un birinci maddesinin (1) numaralı fıkrasında her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanacağı; (4) numaralı fıkrasında ise Mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere mali tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği, mükellefin işyerinde incelemeye başlanılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, defter ve belge ibrazına ilişkin yazının mali tatile denk gelecek şekilde 10/07/2017 tarihinde ilgiliye tebliğ edilerek defter ve belge ibrazının istenmesi, yukarıda yer verilen yasa hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan kural, defter ve belge ibraz yazısının mali tatil süresince tebliğ edilmesini engellememekle birlikte bu süre içerisinde mükelleflerden defter ve belgelerini ibraz yükümlülüğünü yerine getirmelerinin beklenemeyeceği açıktır.
Uyuşmazlığa konu olayda, defter ve belge ibraz yazısı mali tatilin uygulandığı 10/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ise de dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı 02/08/2013 tarihli vergi inceleme raporunun tanzim tarihine kadar davacı tarafından ilgili yıla ait defter ve belgelerin ibraz edilmediği de sabittir. Bu nedenle olayda mali tatilin uygulandığı tarihten önce tanzim edilen defter ve belge ibraz yazısının mali tatilin uygulandığı tarih aralığında tebliğ edilmesinin defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmesine dair yükümlülüğü ortadan kaldırmayacağı sonucuna varılmış, anılan yazının mali tatilin uygulandığı tarih aralığında tebliğ edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
213 saylı Vergi Usul Kanunu’nun “Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddesinde, “Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin 2012 yılı defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmesine ilişkin yazının, şirket adresine tebliğe çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemediği, 02/05/2017 tarihli adres tespit tutanağı ile ilgili şirketin belirtilen adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin, adreste mukim başka bir mükellef nezdinde tespit edildiği, şirkete ulaşılamaması üzerine ilgili yazının şirketin kanuni temsilcisinin adresinde 10/07/2017 tarihinde eşine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuatın ve olayın birlikte değerlendirilmesinden, defter ve belge isteme yazısının şirketin bilinen iş yeri adresine tebliğe çıkarılması üzerine, 02/05/2017 tarihli adres tespit tutanağı ile şirketin adresten ayrıldığının tespit edildiği ve ilgili yazının şirketin bilinen adresinde tebliğ edilme imkanının kalmadığı anlaşılmış olup, söz konusu yazının, 213 sayılı Kanun’un 94. maddesi kapsamında, şirket kanuni temsilcisinin ikametgah adresinde bulunan görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı ve bariz bir surette ehliyetsiz olmayan kişilere tebliği usulüne uygun olduğundan, yapılan tebligatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, işin esasının araştırılması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un birinci maddesinin (1) numaralı fıkrasında her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanacağı; (4) numaralı fıkrasında ise Mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler hariç olmak üzere mali tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının talep edilemeyeceği, mükellefin işyerinde incelemeye başlanılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, defter ve belge ibrazına ilişkin yazının mali tatile denk gelecek şekilde 10/07/2017 tarihinde ilgiliye tebliğ edilerek defter ve belge ibrazının istenmesi, yukarıda yer verilen yasa hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü yolundaki temyiz istemine konu kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.