Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1544 E. 2023/396 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1544 E.  ,  2023/396 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1544
Karar No : 2023/396

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporunu esasa alan takdir komisyonu kararlarına istinaden re’sen tarh edilen 2011/3,4,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ve 2011 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2011/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, bir takım olumsuzluklara yer verilmekle birlikte, davacının tüm defter ve belge ve faturaları üzerinde inceleme yapılmadığı, sadece karşıt incelemeler sonucunda elde edilen bir kısım verilerden hareketle sahte belge düzenleyicisi olduğu kanatine varıldığı, ilgili dönemlerde komisyon karşılığı fatura düzenlediği yönünde hakkında yapılmış somut bir tespitin bulunmadığı, takdir komisyonu tarafından %2 oranında komisyon geliri üzerinden hesaplanarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında takdire done olmak üzere düzenlenen rapora dayanılarak takdir komisyonunca belirlenen matrah esas alınmak suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delil ile ispatlanabileceği; 141. maddesinde de, inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunabileceği, ilgilinin itiraz ve mülahazalarının (açıklamalarının) varsa bunların da tutanağa geçirileceği, bu suretle düzenlenen tutanakların bir nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılan kimseye bırakılmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2011 yılı hesaplarının sahte fatura düzenleme yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda, taş kum, çakıl, mıcır, kil, kaolin vb. inşaat malzemeleri toptan ticareti faaliyetinde bulunmak üzere 07/02/2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, … tarih ve … sayılı sayılı işi bırakma bildirimi dilekçesi verdiği, yasal defter ve belgeleri sunmadığı, davacının … ada, No:… Bağcılar/İstanbul adresinde yapılan 09/02/2011 tarihli işe başlama yoklamasında, iş yerinin 120 m2 büyüklüğünde ve aylık kirasının 500,00-TL olduğu, 07/02/2011 tarihinden itibaren faaliyetine başladığı, faaliyet konusunun inşaat malzemeleri toptan satışı olduğu, iş yerinde demirbaş olarak ofis ve büro mobilyaları, evrak dolabı, bilgisayar ve donanımları, telefon ve faks bulunduğu, tespit anında ücretli çalışanın bulunmadığı, iş ve işlemleri kendisinin takip ettiği, muhasebe işlerini SMMM …’nun yürüttüğü, … tarih ve … sayılı işi bırakma dilekçesi bildirimi üzerine, 05/04/2012 tarihinde adresinde yapılan yoklamada, davacının 30/03/2012 tarihinde faaliyetlerine son verdiği, tespit anında adreste ..’ın 01/04/2012 tarihinden itibaren inşaat malzemeleri toptan satış ticaretine başladığı ve bu hususun bağlı olduğu vergi dairesine bildirdiği, henüz işe başlama yoklamasının yapılmadığının …’ın sigortalı çalışanı … tarafından beyan edildiği hususlarının tespit edildiği, mükellefin yasal defterleri ile düzenlenmiş olan tüm fatura ve diğer belgelere ulaşılamadığı, ancak 2011/3-2012/3 dönem aralığında düzenlemiş olduğu fatura tutarlarının ilgili dönem KDV beyannameleri ile beyan ettiği, belirtilen dönem aralığında KDV beyannamelerini matrahlı olarak verildiği ve bu durumun faturaların düzenlendiği gösterdiği, mükellef tarafından düzenlenen faturalarla ilgili olarak karşıt inceleme yapılan firmalarda ele geçirilen davacıya ait faturaların rapora ek yapıldığı, fatura düzenlediği yedi mükellef nezdinde yapılan karşıt incelemelerde, mükellef tarafından 2011-2012 yıllarında KDV matrah toplamı 2.609.815,72 TL beyan edildiği, ödenecek KDV’nin çok cüz’i olduğu, karşıt inceleme yapılan mal alış tutarının 3.412.290,46 TL olarak bildirildiği, ayrıca Ba-Bs analizinden mükellefin re’sen terk tarihi olan 2012/3 ve 2012/8 dönemi arasında fatura düzenlemiş olduğu, muhasebecisinin “davacının iş yerinin 50 m2 ve üç katlı olduğu, davacıyı tanımadığı ve alışlarının az sayıda firmadan yüksek tutarlı olduğu, ödemelerle ilgili kendilerine bilgi verilmediği gibi, sorularına net cevaplar alamadıkları, düzenlediği faturaların sahte olabileceği” şeklinde ifade verdiği, muhtasar beyannamelerinde 2011-2012 yıllarında 1-4 arası işçi çalıştırıldığının bildirildiği, motorlu taşıtının bulunmadığı yapılan borç sorgulamasında vergi borçlarının kalanlarını 14/01/2016 tarihinde ödediği belirtilerek davacının faaliyet konusunun komisyon karşılığı sahte belge düzenleme olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, 07/02/2011 ile 30/03/2012 tarihleri arasında faaliyette bulunan mükellef hakkında, yapılan yoklamada faaliyet konusu ve iş yeri büyüklüğüne göre anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, faaliyette bulunduğu dönem içinde KDV matrah toplamı 2.609.815,72 TL beyan edilmesine rağmen karşıt inceleme yapılan mal alış tutarının 3.412.290,46 TL olarak bildirildiği, muhasebecisinin davacıyı tanımadığı ve sahte fatura düzenleyicisi olabileceği yönündeki ifadesi ile iş bırakma bildiriminde bulunduktan sonra da fatura düzenlemeye devam etmesi hususları da dikkate alındığında, adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup aksi yöndeki Bölge İdare Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.