Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1529 E. 2023/1243 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1529 E.  ,  2023/1243 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1529
Karar No : 2023/1243

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen, … gün ve …, …, …, …, … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … Eğitim Danışmanlık Kağıtçılık Matbaacılık Yayıncılık Dağ. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve kanuni temsilcisi olan davacı adına, ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu şirket adına 2008 ve 2009 yılı muhtelif dönemlerine ilişkin olarak tahakkuk ettirilerek kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen, şirket mal varlığından da tahsil edilemeyeceği görülen amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, … tarih ve …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriğinde yer alan tüm borçların, asıl borçlu şirketçe 7020 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılması istemiyle yapılan başvuru üzerine 04/07/2017 tarihinde yapılandırılarak ödeme planına bağlanmış ise de tecil dosyası kapsamında herhangi bir ödemenin yapılmaması nedeniyle 13/09/2017 tarihinde yapılandırmanın iptal edilerek tecilin kaldırıldığı, dolayısıyla henüz bu tarihe kadar belirtilen borçların şirketten tahsil olanağının kalmadığı kabul edilemeyeceğinden, anılan tarihten önce davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen bahse konu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, … gün ve … takip numaralı ödeme emri içeriğinde yer alan amme alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin, davacıya ödeme emrinin düzenlendiği tarihten sonra 24/11/2017 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, dolayısıyla davacıya ödeme emri düzenlendiği tarih itibariyle asıl amme borçlusu şirket açısından takip yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle, şirket borcunun tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlemesinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … tarih ve …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri yönünden Üye …’in karşı oyu ve oyçokluğuyla, … gün ve … takip numaralı ödeme emri yönünden oybirliğiyle ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun mükerrer 35. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55/1. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, aynı Kanun’un 58/1.maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesinin bulunduğu yer vergi mahkemesinde dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2007-2011 yılları arasında … Eğitim Danışmanlık Kağıtçılık Matbaacılık Yayıncılık Dağ. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu, şirket adına 2008 ve 2009 yılı muhtelif dönemlerine ilişkin olarak tahakkuk ettirilerek kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen, şirket mal varlığından da tahsil edilemeyeceği görülen amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … gün ve …, …, …, …, … numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
… gün ve …, …, …, … numaralı ödeme emirleri yönünden, ödeme emirleri içeriğinde yer alan borçlara ilişkin olarak asıl borçlu şirket tarafından, 6111, 6552 ve 7020 sayılı Kanunlar kapsamında yapılandırmalardan yararlanıldığı, idarece tecil dosyası oluşturularak borçların ödeme planına bağlandığı, ancak ödeme yapılmaması üzerine tecil dosyalarının iptal edildiği, yukarıda belirtilen yasalar kapsamında yapılandırılarak ödeme planına bağlanan borçların ödenmemesi nedeniyle borcun ilgili olduğu dönemde kanuni temsilci olan davacıya anılan borçlar için takip yapılabileceği açıktır.
7020 sayılı Kanun kapsamında borcun ödenmesi amacıyla asıl borçlunun başvuruda bulunmuş olması, başvuru tarihinden önce amme alacağının tahsili için ilgili yasalara göre başlatılan/yapılan takip işlemlerini durdurmakla birlikte yapılandırma koşullarına uyulmaması ve kanundan yararlanma hakkının kaybedilmesi önceki takip işlemlerini geçersiz hale getirmeyecek ve takibin yeniden başlatılmasını gerektirmeyecek olup, kesinleşmiş olan amme alacaklarının yapılandırma nedeniyle bir ödeme varsa mahsup edilmesiyle birlikte takibin kaldığı yerden hem asıl borçlu olan şirket hem de kanuni temsilci ve ortakları için devam ettirilmesi 6183 sayılı Kanun gereğidir.
Mahkemece, 04/07/2017 tarihinde 7020 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmanın 13/09/2017 tarihinde iptal edildiği, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin ise 07/06/2017 tarihinde düzenlendiği, davacı adına ödeme emri düzenlendiği tarihte henüz borçların şirketten tahsil olanağının kalmadığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmekte ise de; asıl borçlu şirketin 7020 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmadan sonra borçlarını ödemediği dikkate alındığında, davacı adına düzenlenen ödeme emirleri, yapılandırmanın iptal edildiği tarihten önce düzenlenmiş olsa dahi, netice itibariyle alacak takibinin kaldığı yerden devam edeceği gözetildiğinde, davalı idare tarafından ödenmediği ortaya konulan şirket borcu nedeniyle davacının sorumluluğuna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.