Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1516 E. 2023/420 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1516 E.  ,  2023/420 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1516
Karar No : 2023/420

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek davalı idarece aleyhine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Tarım Hayvancılık Gıda Petrol Ürünleri Pazarlama İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının asıl borçlu şirketteki kanuni temsilcilik görevinin 10/05/2011 tarih ve 7812 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan kararla sona erdiği, bu tarih itibarıyla kanuni temsilcilik görevi son bulan davacının, 2013 yılında yapılan vergi incelemesine esas olmak üzere asıl borçlu şirketten istenilen defter ve belgeleri ibraz etmesinin mümkün olmadığı ve yine 2011/1-3 dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verilmesi gereken dönemde yetkili olmayan davacının kanuni temsilcilik görevini yerine getirmediğinden bahsedilemeyeceği, dolayısıyla, asıl borçlu şirket adına defter belge ibraz etmeme nedeniyle 2011/1,2,3 dönemleri için re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 2011/1-3 dönemi için beyan olunması gereken geçici vergiye ilişkin olarak bir kat kesilen vergi ziyaı cezası ve bunlara ilişkin gecikme faizlerinden oluşan amme alacaklarından, 213 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı; öte yandan, ödeme emri içeriği 2011/1 dönemi için re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve gecikme faizinin, dayanağı vergi inceleme raporuna göre, 2011/1 döneminde pos cihazı kullanılmak suretiyle elde edildiği ve borçlu şirket tarafından verilen katma değer vergisi beyannamelerine yansıtılmadığı tespit edilen hasılattan kaynaklandığı, bahse konu hasılatın elde edildiği dönemde kanuni temsilci olan ve söz konusu hasılatı şirketin beyanlarına yansıtmayan davacının, 213 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği vergisel ödevleri yerine getirdiği söylenemeyeceğinden, anılan Kanun’un 10. maddesi gereğince söz konusu borçtan sorumlu olduğu; bu durumda, dava konusu ödeme emrinin, 2011/1,2,3 dönemlerine ilişkin üç kat vergi vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ve 2011/1-3 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezası ile bunlara ait gecikme faizlerine ilişkin kısımlarında hukuka uyarlık, 2011/1 dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve gecikme faizine ilişkin kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usulüne uygun şekilde yürütülen takip işlemleri sonucunda asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla ilgili dönemlerde kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.