Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1309 E. 2022/9582 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1309 E.  ,  2022/9582 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1309
Karar No : 2022/9582

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle tarh edilen 2011/2, 5, 8, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı adına fatura düzenleyen Şereflikoçhisar Vergi Dairesi mükellefi … Tuz Nak. Tar. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan incelemelerde, bu mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğu, gerçek ticari faaliyetlerinin bulunmadığı hususunun açık ve somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Şereflikoçhisar Vergi Dairesi mükellefi … Tuz. Nak. Tar. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; şirketin akaryakıt, tuz, hayvan ticareti ve nakliyecilik faaliyetinde bulunmak üzere 15/07/1998 tarihinde kurulduğu, 24/03/2014 tarihinde mükellefiyetinin re’sen terk edildiği, 17/01/2007 ve 23/11/2007 tarihlerinde hisse devri yapıldığı, 19/10/2011 tarihinde akaryakıt istasyonunun … Petrol Ür. Inş. Tur. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye devredildiği, 11/04/2012 tarihinden itibaren de bu şirketin faaliyet gösterdiği, mükellefin 2010 yılındaki alımlarının %99,93’ünün ve 2011 yılındaki alımlarının ise %98,92’sinin … Ltd. Şti. ve … Akaryakıt Nak. İnş. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nden yapıldığı, … Ltd. Şti. hakkında vergi tekniği raporu bulunduğu, … Akaryakıt Tic. Ltd. Şti.’nin ise adresinde bulunamadığı, şirketin mal alışları sırasında yaptığı ödemelerin şirketle ilişkili olan …’e doğrudan ödenmek veya çek vermek suretiyle ödenmiş olarak gösterilmeye çalışıldığı, geri kalan ödemeler için ödemelerin nakden veya müşteri çeki vermek suretiyle ödendiğinin ifade edildiği, bunun da ticari teammüllere aykırı olduğu, zira banka ödemelerinden sonra bakiye kalan 206.333.894,55 TL gibi bir miktarın tahsilat makbuzu olmadan elden veya çek karşılığı ödenmesinin kabul edilebilir nitelikte olmadığı, mükellef kurumun günlük satış hacminin çok yüksek olduğu, 23/06/2010 tarihinde toplam 276.531 lt, 14/10/2010 tarihinde 347.644 lt, 19/12/2010 tarihinde 183.151 lt, 18/07/2011 tarihi itibari ile 228.953 lt, 06/09/2011 tarihinde 111.997 lt satış yaptığı, mükellefin iki adet ve toplamda 28.000 kg akaryakıt taşıma kapasiteli aracının olduğu, bu araçlarla satış yapabileceği kapasitesinin belirtilen miktarlarda olamayacağı, 2010-2011 hesap dönemine ait defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde mükellef kurumun bu şekilde satış yapılan akaryakıtın nakliyesi için başka bir firmaya taşımacılık yaptırdığına dair bir gider belgesinin olmadığının tespit edildiği, düzenlenen faturalardaki akaryakıtın mükellef kurum tarafından taşınamayacağı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, mükellefin belirtilen ciroları yapacak ticari kapasite ve organizasyona (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) sahip olmadığı, ilgili dönemlerdeki mal alışlarının büyük bir kısmının gerçeği yansıtmadığı, ödemelerinin muvaazalı olduğu, petrol istasyonunu devrettiği tarihten sonra da yüklü miktarda satış yaptığına dair beyanda bulunduğu hususları dikkate alındığında, anılan mükellef tarafından davacı adına düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.