Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1304 E. 2023/355 K. 30.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1304 E.  ,  2023/355 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1304
Karar No : 2023/355

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Metal Plastik Dış Ticaret Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında gerçekleştirdiği teslimlerden doğan 2017/Mart dönemine ait katma değer vergisi alacağının yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi tasdik raporuyla nakden iadesi talebiyle yaptığı başvurunun, vergi inceleme raporuna göre yerine getirileceğinden bahisle reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının emtia aldığı üç mükellef hakkında gerçek bir emtia teslimine dayanmayan sahte belge düzenledikleri ya da özel esaslarda olması nedeniyle nakden iade talebinin reddedildiği, firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu bulunmadığı, ihracat istisnası kapsamındaki satışları nedeniyle yüklenilen katma değer vergisi iade koşulları oluştuğu halde inceleme sonucuna göre işlem yapılacağından bahisle isteminin reddi yolunda tesis edilen işlem hukuka uygun görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı tarafından, hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiğinden işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin 1. bendinde, Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükme bağlanmakla İdari Yargıda resen araştırma ilkesi benimsenmiş bulunmaktadır. Madde hükmü uyarınca, idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayın hukuki nitelendirilmesini yapmak, olaya uygulanması gereken hukuk kuralını belirlemek ve sonuçta hukuki çözüme varmak yönlerinden tam bir yetkiye sahiptirler. İdari yargı yerleri buna ek olayın maddi yönünü belirleme noktasında da her türlü inceleme ve araştırmayı kendiliklerinden yapabilirlerdir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1 fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hüküm altına alınmıştır.
Katma değer vergisi sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına da bağlıdır. Diğer bir deyişle mükelleflere nakden veya mahsuben iade yönünden Kanunla tanınan hakkın biçimsel koşullarının varlığının yanı sıra iadeye konu katma değer vergisi işlemlerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz saptamanın da bulunmaması gerekmektedir.
Davacı şirketin, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında gerçekleştirdiği teslimlerden doğan 2017/Mart dönemine ait katma değer vergisi alacağının yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi tasdik raporuyla nakden iadesi talebiyle yaptığı başvuru Gelir İdaresi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı gereğince, 2016 ve 2017 yıllarındaki yüklenim listesinde yer alan … Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … Petrol Ürünleri Dağıtım Anonim Şirketi, … Petrol Ürünleri İnşaat Nakliyat ve Ticaret Anonim Şirketi ve … Petrolcülük Dağıtım Anonim Şirketi ve davacının sahte belgelere dayanılarak organizasyon dahilinde hareket etmek suretiyle haksız katma değer vergisi iadesi alma/almış olma ihtimali nedeniyle yapılacak inceleme sonucuna göre yerine getirileceğinden bahisle reddedildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitlerin değerlendirilmesinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesi gereğince incelemeye sevk edildiği belirtilen davacı hakkında yapılan incelemenin neticelenip neticelenmediği, inceleme neticelenmiş ise düzenlenen raporun onaylı birer örneğinin istenilmesi ve söz konusu rapora göre davacının talebi hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı hususlarının sorularak, davacı şirketin uyuşmazlık konusu dönemde yüklenim listesinde yer alan şirket/ şirketler hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporları getirtilerek uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, aksi yönde verilen Mahkeme kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 30/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.