Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1294 E. 2022/8937 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1294 E.  ,  2022/8937 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1294
Karar No : 2022/8937

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik İnşaat Taahhüt Petrol Ürünleri Maden Makina Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2011/1, 2, 3, 7, 8 ve 12 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen Kartal Vergi Dairesi mükellefi …İnş. ve Turz. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, anılan firma tarafından düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge niteliğinde olduğu yönünde; açık, kesin ve somut verilere dayalı yeterli inceleme ve tespit bulunmadığı anlaşıldığından, inceleme elemanının kanaatine dayalı olarak düzenlenen inceleme raporlarına istinaden yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Usule ve kanuna uygun tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacının fatura aldığı mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmaktadır. Bu tespitin yapılabilmesi ve söz konusu faturaların hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından da, bu faturaları düzenleyen mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen Kartal Vergi Dairesi mükellefi …İnşaat ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; 01/04/1997 tarihinde mükellefiyet tesis edildiği, 28/05/2001 tarihi itibariyle nakliye ve oto yıkama faaliyeti yürüteceğini beyan ettiği, 04/11/2009’da şirket merkez adresini değiştirdiği, 13/06/2013 tarihinde şirketin bizzat incelemeci tarafından arandığı, sekretere şirket yetkilisine iletilmek üzere not bırakıldığı, ancak sonraki aramalarda telefonlara cevap verilmediği, 02/07/2013 tarihli defter belge isteme yazısının merkez adresine defalarca gidilmesine rağmen tebliğ edilemediği, adrese uzun zamandır kimsenin uğramadığının, işyerinin sürekli kapalı olduğunun tespit edildiği, bu sebeple incelemenin tarh dosyası ve harici bilgilerden yararlanılarak yapıldığı, inceleme devam ederken mernis sorgulamasında şirket yetkilisinin adresini Samsun olarak değiştirdiğinin tespit edildiği, bu adrese yapılan tebligat sonucu adreste dayısının olduğunun tespit edildiği, 2000 ve 2002 yıllarında ortak değişikliğine gidildiği, 21/06/2001 tarihli yoklamada “oto yıkama faaliyeti gösterdiği, bir kısım demirbaşın bulunduğu”, 05/08/2002 tarihli aynı adreste yapılan yoklamada “adresin büro olarak kullanıldığı, faaliyet konusunun nakliyat ve hafriyat işleri olduğu, 20 m2 olduğu, adına 1 kamyon bulunduğu, faaliyetlerinin kiralama araçlarla yapıldığı, çalışan olmadığı”, 17/04/2009 tarihli yoklamada “şirketin adreste faaliyetinin olmadığı, işyerindeki eşyaların icra yoluyla boşaltıldığı”, 06/11/2009’da adres değişikliğine gidildiği, 05/03/2010 tarihli yeni adreste yapılan yoklamada “faaliyet konusunun hafriyat olduğu, 10 sigortalı personelinin bulunduğu, fiili envanterinde 7 aracın bulunduğu” hususlarının tespit edildiği, Kartal VDM.’nün 03/07/2012 tarihli yazısı ile yapılan yoklamada işyeri kapasitesinin yeterli olmadığının tespit edildiği, bu nedenle incelemeye sevkinin istendiği, 2009’da mükelleften alış yaptığını beyan eden mükelleflerin beyan ettikleri alış tutarının 4.473.794,00 TL iken mükellefin bu mal ve hizmet satışında yararlandığı mal ve hizmet alışının 206.313,00 TL olduğu, 2010’da mükelleften alış yaptığını beyan eden mükelleflerin beyan ettikleri alış tutarının 6.050.552,00 TL iken mükellefin bu mal ve hizmet satışında yararlandığı mal ve hizmet alışının 1.003.911,00 TL olduğunun beyan edildiği, bu tutarın 715.000,00 TL’lik tutarı sağladığını beyan eden mükellef hakkında rapor bulunduğu, geriye kalan 288.911,00 TL’nin 250.600,00 TL’sinin hafriyat taşımacılıkla ilgili olduğunun belirlendiği, 2011’de mükelleften alış yaptığını beyan eden mükelleflerin beyan ettikleri alış tutarının 7.231.105,00 TL iken mükellefin bu mal ve hizmet satışında yararlandığı mal ve hizmet alışının 3.361.419,00 TL olduğunun beyan edildiği, bu tutarın 1.539.075,00 TL’lik tutarı sağladığını beyan eden mükellef hakkında rapor bulunduğu, 1.655.750,00 TL tutarın ise vergi kaydı resen terkin ettirilmiş mükellefler tarafından düzenlendiği, geriye kalan 166.594,00 TL’nin faktöring firmalarından alınmış hizmetlere yönelik olduğu, 2012’de mükelleften alış yaptığını beyan eden mükelleflerin beyan ettikleri alış tutarının 5.740.055,00 TL iken mükellefin bu mal ve hizmet satışında yararlandığı mal ve hizmet alışının 2.096.695,00 TL olduğunun beyan edildiği, bu tutarın 1.570.000,00 TL’lik tutarı sağladığını beyan eden mükellef hakkında rapor bulunduğu, kalan tutarın 452.750,00 TL tutarın ise vergi kaydı resen terkin ettirilmiş mükellefler tarafından düzenlendiği, geriye kalan 73.945,00 TL’nin sadece 33.047,00 TL’sinin hafriyat-taşıma faaliyet konusuyla ilgili olduğu, 2013 Ba-Bs bildirimini vermediği, mükellefiyet tesis tarihinden itibaren ödenmiş vergi aslı tutarının 10.238,31 TL, ödenmemiş tutarın 4.861.786,73 TL olduğu, şirket ortağı ve müdürü ‘…ın başka bir şirkete ortaklığının bulunmadığı, 2013/Ocak dönemi KDV beyannamesinden sonra beyanname verilmediği, 2008’de 12 (1 otomobil, 11 kamyon), 2009’da 7, inceleme tarihi itibariyle adına kayıtlı 7 adet kamyon bulunduğu, araçlara ilişkin motorlu taşıt vergilerinin ödenmediği, adına kayıtlı araçlarla ilgili haciz-yakalama-hacizli yakalamalı takyidatın bulunduğu, 2007-2013 arasında çok sayıda kurum/birim tarafından konulmuş takyidatın bulunduğu, araçların fenni muayenelerinin yapılmadığı, mükellefin düzenlediği fatura tutarının 2009’da 4.442.540,18 TL, 2010’da 6.182.722,19 TL, 2011’de 7.342.095,20 TL, 2012’de 6.193.241,39 TL olduğu, ancak mükellefe mal/hizmet satışı yaptığını beyan eden mükelleflerin beyan ettiği tutarların sahte faturaların tenzili sonucu 2009’da 13.803,00 TL, 2010’da 250.600,00 TL, 2012’de 33.047,00 TL olduğu, fatura düzenlediği firmaların hizmetin hangi plakalı araçlarla yapıldığını bilmediğini, ödemelerin mahsuplaşma veya banka ve çek cirosu şeklinde yapıldığının beyan edildiği, 2009-2012 yılları arasında 4-6 arasında işçi çalıştığının beyan edildiği, buna ilişkin 143.884,50 TL prim borcu ve 11.509.000,00 TL gecikme zammının ödenmediği, hafriyat işi yapılmasına rağmen bir kısım çalışanların bayan olduğu, çalışanların bazılarının sürücü belgesinin olmadığı, geriye kalan önemli bölümünün B sınıfı sürücü belgesine sahip olduğu, çalışanların çoğunun şirket yetkilisinin akrabası veya hemşehrisi olduğu, 2012 yılının ilk 11 ayında 6.061.885,39 TL KDV matrahı beyan etmiş olan mükellefin 2013/Ocak ayında beyanname vermeyi birden kestiği, faaliyet konusu hafriyat, nakliyat olmasına rağmen mükellefe akaryakıt satışı veya araç kiralaması yaptığını bildiren işyeri bulunmadığı, 2009-2012 arasında 24.160.598,96 TL tutarındaki iş hacminin 414.450,00 TL gibi bir maliyetle yapılmasının mümkün olmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerden, faaliyeti nakliye- hafriyat işleri olan şirket adına kayıtlı araçlar bulunsa da bu araçların muayenelerinin bile yaptırılmadığı, motorlu taşıtlar vergilerinin ödenmediği, mükellefe akaryakıt satışı yaptığını bildiren işyeri bulunmadığı, işçilerin çoğunun B sınıfı ehliyete sahip olduğu ve bu işçilere ait prim borçlarının bile ödenmediği, mükelleften alış yapanların bildirdikleri tutarla mükellefin bildirdiği tutarlar arasında fahiş farklar olduğu, alım yapılan mükellefler hakkında ya sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu ya da resen terk ettirildiği, vergi ödevlerinin yerine getirilmediği, yüksek tutarda KDV matrahı beyan ederken, beyanname vermeyi birden kestiği tespitleri karşısında, anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.