Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1288 E. 2023/390 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1288 E.  ,  2023/390 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1288
Karar No : 2023/390

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av…
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirketin, ilişkili olduğu kişilere kurum kaynaklarını karşılıksız kullandırmak suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunmasına rağmen karşılıksız kullandırılan kaynaklar karşılığında faiz geliri tahakkuk ettirmediğinin tespit edilmesi üzerine adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2011/10,12 dönemleri vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; davacının ihtilaflı dönemde ilişkili olduğu kişilere faizsiz kredi kullandırdığı ve ilişkili kişilerin elde ettiği gelir üzerinden yapılması gereken gelir vergisi kesintisi için beyanname vermediği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığından, davacının, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ilişkili kişisi olan ortaklarına faizsiz kredi kullandırmak suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu, diğer taraftan davacının 2013 yılında yurt dışından getirmiş olduğu 15.100.000,00 TL’nin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 85. maddesi kapsamında değerlendirilerek tespit edilen matrah farkından mahsup edilmesi yönünden, davacı tarafından 05/08/2013 tarihinde 11.500.000,00 TL, 29/08/2013 tarihinde 2.100.000,00 TL ve 23/08/2013 tarihinde 1.500.000,00 TL olmak üzere yurt dışından getirilen tutarlar hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı ve yurt dışından getirilen bu tutarların kurum aktifine kaydedildiği, Vergi Denetim Kurulu İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın bilgi isteme konulu yazısı ile … Bank AŞ’den söz konusu para hareketlerinin gönderici bilgilerinin sorulduğu, cevabi yazıda, yapılan incelemeler neticesinde müşterinin … Londra ve yurt dışındaki başka bir bankadaki mevduat ve mevduat faizlerinden oluşan varlıklarının Türkiye’ye getirildiği kanaatine varıldığı, müşterinin bankaya bu yönde talimat verdiği, müşterinin yurtdışı bankadaki hesabına ilişkin bilgilerinin ilgili ülkenin yerel düzenlemeleri gereğince müşteri sırrı niteliğinde olduğu, dolayısıyla bu bilgilerin resmi makamlarca o ülkenin yetkili resmi makamlarından talep edilebileceğinin belirtilmesine rağmen vergi inceleme raporunun tanzimi sırasında Londra’daki banka şubesi nezdinde bir araştırma yapılmayarak eksik inceleme yapıldığı, yurt dışından getirilen paranın usulüne uygun bir şekilde beyan edilerek vergisinin ödendiği ve 193 sayılı Kanun’un geçici 85. maddesinde yer alan şartlar sağlanmış olduğundan, dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, ilişkili olduğu kişilere kurum kaynaklarının karşılıksız kullandırılması suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulmadığından, karşılıksız kullandırılan kaynaklar karşılığında faiz geliri tahakkuk ettirilmemesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle, vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi hesaplanmasını gerektirecek matrah farkı bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.