Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1267 E. 2022/8423 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1267 E.  ,  2022/8423 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1267
Karar No : 2022/8423

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 28/04/2017 tarihinde vergi dairesine müracaat ederek 6736 sayılı Kanun kapsamında vergi dairesinde kesinleşmiş ve kesinleşmemiş tüm vergi ve cezalar için yapılandırma talebinde bulunulduğu halde, dava konusu edilen vergi ziyaı cezalı 2013, 2014 yılı kurumlar vergisi, 2103/1, 4, 7 dönemi katma değer vergileri, 2013/1-3 dönemi geçici vergi ile 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılı özel usulsüzlük cezalarının yapılandırılmamasına dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından 27/10/2016 tarihinde 6736 sayılı Kanun’un 2. maddesi kapsamında ve 10/10/2016 tarihinde 6736 sayılı Kanun’un 3. maddesi kapsamında yapılandırmadan faydalanmak istemiyle davalı idareye başvuruda bulunduğu, ancak yasal süresi içerisinde 6736 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında inceleme ve tarh aşamasında bulunan işlemlerle ilgili olarak herhangi bir başvurusunun olmadığı, davacı tarafından 4. madde kapsamında bir başvurusu olduğuna dair herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmakla dava konusunu işlemin 6736 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yapılandırmadan faydalandırma talebinin reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, 6736 sayılı Kanun’un 2. maddesi açısından, tarhiyatlara ilişkin e- tebliğ evrakının 23/09/2016 tarihinde davacı tarafından okunduğunun idarece testpit edilmiş olması, 213 sayılı Kanun’un 107/A maddesinin mükellefleri korumaya yönelik ve mükelleflerin faydasına vazedilen bir hüküm olması sebebiyle aleyhe yorumlanmasına olanak bulunmaması, idarece 23/09/2016 tarihinde tarhiyatları içerir ihbarnamelerin okunduğunun tespiti halinde yapılandırma talebinde tarhiyatların tebliği tarihi olarak bu tarihin esas alması ve tebliğ tarihi olarak 23/09/2016 tarihinin kabul edilmesinin gerekmesi, bu durumda tarhiyatların 22/10/2016 tarihinde kesinleşmesi, davacının 6736 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca yapmış olduğu yapılandırma başvurusunun 27/10/2016 tarihi olması, yapılandırma talebinden önce tarhiyatların kesinleşmesi karşısında dava konusu vergi ve cezaların 6736 sayılı Kanun”un 2. madde kapsamında yapılandırılması gerektiği, yapılandırmaya alınmayan bu borçların yapılandırma kapsamından faydalandırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine dair dava konusu işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu borçlara ilişkin vergi ceza ihbarnamelerinin 27/09/2016, 28/09/2016 tarihlerinde elektronik ortamda tebliğ edildiği anlaşıldığından anılan yasa hükmü gereğince tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idaremize 6736 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yapılandırma talebi kaydına rastlanılmadığından davacının bu talebinin reddeden idari işlemin yasal mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un “Kesinleşmiş Alacaklar” başlıklı 2. maddesinde; “Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih dâhil); a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile aslı bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının, b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanun’un yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.” hükmü yer almaktadır.
Sözü edilen yasal düzenlemeler uyarınca, dava konusu borçların “kesinleşmiş alacak” tarifine girebilmesi için, söz konusu Kanunun yayımlandığı 03/08/2016 (bu tarih dâhil) tarihinden önce kesinleşmiş alacak niteliğinde olması gerektiğinden, 22/10/2016 tarihinde kesinleşen tarhiyatların, Kanun uyarınca kesinleşmiş alacak kapsamına girmediğinden, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.