Danıştay Kararı 4. Daire 2019/1265 E. 2022/8966 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/1265 E.  ,  2022/8966 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1265
Karar No : 2022/8966

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 11/03/2009 ila 10/05/2012 tarihleri arasında kanuni temsilcisi olduğu ve 670 sayılı KHK ile kapatılan Melikşah Üniversitesi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu uyarınca, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13-d maddesi kapsamında haksız bir şekilde yatırım teşvik belgesi istisnasından yararlanıldığından bahisle kanuni temsilci sıfatıyla bir kat vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2012/1, 2, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 dönemlerine ilişkin katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda, asıl amme borçlusu kurum adına düzenlenmiş olan … tarih ve … numaralı Yatırım Teşvik Belgesi ile … tarih ve … numaralı Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında alınan ve katma değer vergisi istisnasından yararlanılan makina ve techizatlara ilişkin davalı idarenin ithal edilen ve satın alınan malzemenin yatırım teşvik belgesi kapsamı dışında bir teçhizat olduğuna dair tespitinin bulunmadığı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13/d maddesine göre, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki makina ve teçhizat teslimlerinin KDV’den istisna olduğunun hüküm altına alındığı, asıl amme borçlusunun ithal ettiği ve satın aldığı makina ve teçhizatın yatırım teşvik belgesinde olmasına ve KDV’den istisna olmasına rağmen, davaya konu cezalı tarhiyatların, Kanun’da öngörülmemesine karşın, genel tebliğde belirlenen bildirim şartına uyulmaması ve istisna belgesinin güncellenmemesi nedeniyle yapıldığı, ancak 3065 sayılı Kanun’un 13/d maddesi gereğince belirlenen istisnadan faydalanabilmek için alıma konu eşyanın yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alması yeterli olup, bunun dışındaki bir durumun istisna uygulamasına engel teşkil etmeyeceği dikkate alındığında, yatırım teşvik belgesi kapsamında satın alınan ve bu şekilde yararlanılan istisna hükmünün ilgili Yasa maddesinde yer almayan bir şekilde genel tebliğle sınırlandırılması sonucunda yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, ayrıca davacının, 11/03/2009 ilâ 10/05/2012 tarihleri arasında Melikşah Üniversitesinin kanuni temsilciliğini yapmış olması nedeniyle, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesine istinaden … tarih ve … sayılı KDV istisna yazısının yer alması ve söz konusu yatırım teşvik belgesinin süresinin … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesi ile uzatıldıktan sonra istisna belgesinin güncellenmemesi gerekçesiyle dava konusu cezalı tarhiyatlar yapılmış ise de, 22/08/2014 tarihinde kanuni temsilci olmayan davacıya, o tarihteki kanuni temsilcinin istisna belgesini güncellememesinden kaynaklanan kusurlu fiili nedeniyle sorumluluk yüklenerek tarhiyat yapılması da hukuka uygun olmadığı gibi istisna kapsamında almış olduğu makina ve techizatı, bilanço veya aktifine kaydettiğine dair bağlı bulunduğu vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunmadığı gerekçesiyle 2012/04, 06, 07, 08, 09, 10, 11 ve 12 dönemleri için yapılan tarhiyatlar açısından, davacının 10/05/2012 tarihinde kanuni temsilciliğinin sona ermesi ve bu dönemlerde davacının asıl amme borçlusu üniversitenin kanuni temsilcisi olmaması nedeniyle bu dönemlerde yapılan tarhiyatlarda bu açıdan da hukuka uyarlık bulunmadığı, 2012/2 dönemine ilişkin yapılan tarhiyatın ise asıl amme borçlusu kurumun o dönemde yurt dışından ithali gerçekleştirilen makine ve teçhizatlar ile ilgili olarak yararlanılan katma değer vergisi istisnasına yönelik olduğu dikkate alındığında, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 43. maddesinin 4. bendinde, ithalde alınan katma değer vergisinin ilgili gümrük idaresince tarholunacağı, 48. maddesinde, bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergileri hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılacağı düzenlendiğinden, Gümrük idarelerince yürütülen işlemler nedeniyle tahsil edilmeyen katma değer vergilerinin yine aynı idarelerce takibinin yapılacağı hükme bağlanmasına ve bu konuda herhangi bir yetki devri yapılmamış olmasına rağmen, gümrük idareleri yerine asıl amme borçlusunun bağlı bulunduğu vergi dairesince tarhiyat yapıldığı görüldüğünden, dava konusu işlemin bu döneminde yetki unsuru bakımından da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca vergilendirme işlemlerini yapmaya vergi dairelerinin yetkili olduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13/d maddesi ile Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ve Kanuna aykırı olmayan genel tebliğ ile belirlenen şartlara uyulmaması nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.