Danıştay Kararı 4. Daire 2018/5423 E. 2022/8441 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/5423 E.  ,  2022/8441 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5423
Karar No : 2022/8441

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2012/1,6 ila 10 dönemleri tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. ve mükerrer 355. maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Taş. Tem. Org. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşıldığından adı geçen mükelleften alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatta ve tekerrüre yönelik kısımda hukuka aykırılık bulunmadığı, Şişli Vergi Dairesi mükellefi … İnş. Taah. Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkındaki tespitlerin sahte fatura düzenlediği hususunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, somut bilgiler ihtiva eden bir tespit olmaksızın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında ve davacı şirket adına bir kısım tahsilat ve ödemelerini banka ve finans kurumları veya posta aracılığıyla yapmadığından bahisle mükerrer 355. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı adına yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde temyiz konusu kararın 213 sayılı Kanun’un 353/1. ve mükerrer 355. maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin ileri sürdüğü nedenler ile davacının temyiz dilekçesinde temyiz konusu kararın … Taş. Tem. Org. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınan faturalara isabet eden cezalı tarhiyatlara ilişkin ileri sürdüğü nedenler, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısımlarının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin söz konusu kararın, … İnş. Taah. Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nden alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı adına fatura düzenleyen Şişli Vergi Dairesi mükellefi, … İnş. Taah. Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti nezdinde yapılan inceleme sonucunda 2012 yılı için düzenlenen ve davacı şirket hakkında yapılan tarhiyata da esas alınan … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden; elektrik malzemeleri toptan ticareti faaliyetinde bulunmak üzere 06/04/2012 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, ilgili vergi dairesi tarafından en son yoklamalarda şirketin faaliyetsiz olduğu tespit edildiğinden ve şirket ortağı ile müdürüne ulaşılamadığından 30/09/2012 tarihi itibariyle mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiği, defter ve belge isteme yazısı şirket yetkilisinin MERNİS adresinde tebliğ edilememiş, görüşme mektubuna icabet edilmemiş, şirket işyeri adresinde yapılan 06/04/2012 tarihli yoklamada, işyerinin 50 m2 olduğu, demirbaş olarak 3 adet masa, 2 adet bilgisayar, 5 adet sandalye, 2 adet evrak dolabı bulunduğu, şirketin inşaat malzemeleri toptan satışı faaliyetinde bulunduğu, 17/04/2012 tarihli yoklamada, işyerinin 50 m2 olduğu, çalışan işçisi, şube ve deposunun bulunmadığı, işyerinde demirbaş malzemenin olduğu, 25.000 TL değerinde mal stokunun bulunduğu, faaliyet konusunun elektrik malzemeleri iç ve dış ticareti olduğu, 30/04/2012 tarihli yoklamada, şirketin ön ve arka oda olmak üzere iki kısımdan oluştuğu, … ve … olmak üzere iki ortaklı olduğu, şirket ortağı ve müdürü …’ün aynı katta No:1288 elektrik malzemeleri ve tolk pudra hammaddesi toptan satışı yaptığı şahsi firmasının geçici olarak kurduğu şirketin faaliyete geçmesiyle birlikte şahsi faaliyetine son vereceğini bildirdiği, diğer ortak … şirketi finanse etmek için ortaklık kurduğunu, şirketin elektrik malzemesi olarak pano ve otomasyon maddesi sattığını, makine imalatçıları ve fabrikalara satıldığı, bankada henüz hesap açılmadığı, vergi numarasının alınmasıyla hesap açacağını, işyerinin deposunun ve aracının bulunmadığı, mal alımlarının nakit olarak ödendiği, firmada 17.000,00 -18.000,00-TL civarında mal bulunduğu, 31/10/2012 tarihli yoklamada, adreste elektrik malzemelerine veya numunelerine rastlanmamış olup, muhtelif büro düzeneği mevcut olduğu, şirket çalışanı tarafından yetkililerin şehir dışındaki şantiyelerde çalıştığını, çalışan sayısı hakkında bilgisinin olmadığının tespit edildiği, şirket resen terkin edildiğinden defter belge isteme yazısının şirket müdürüne tebliğ edilmeye çalışıldığı ancak tebliğ edilemediği, muhtasar beyannamelerinde; işçi çalıştırmadığı, yapılan kesintilerin kiralama karşılığı yapılan ödemelerden ve serbest meslek erbabına yapılan ödemelerden olduğu, 2012 yılı Mayıs ila Eylül ayları arasında toplam 6.639.494,69-TL KDV matrahı beyan ettiği, ödenecek KDV’sinin 1.314-TL olduğu, 2012/05-12 dönemlerine ilişkin vermiş olduğu Bs Formlarında KDV hariç toplam 6.409.191 TL mal ve hizmet satışında bulunduğu, buna karşılık diğer mükellefler tarafından verilen Bs Formlarında kurumdan 32.828.164,00-TL mal ve hizmet alış tutarının olduğu; mükellef tarafından aynı döneme ilişkin Ba formuyla 6.628.154,00-TL tutarında alış yaptığını beyan ettiği buna karşılık aynı dönemde mal/hizmet satışına ilişkin diğer firmalar tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, şirketin fatura düzenlediği firmalar hakkında olumsuz tespitler olduğu, bastırdığı defterlerden kullanılmamış olanları ilgili vergi dairesine ibraz etmediği ve faaliyeti boyunca herhangi bir vergi borcunu ödemediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre, mükellef şirketin bildirimsiz adresini terk ettiği ve şirket yetkilisinin MERNİS adresinde defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, her hangi bir şube ve deposu olmadan, işçi çalıştırmadan sahip olduğu kapasite ile 32.828.164,00-TL hasılat elde etmesinin ve böylesine yüksek cirolar elde eden, yüksek matrahlı katma değer vergisi beyan etmiş olan bir mükellefin adresinde bulunamaması ve faaliyetini terk etmiş olmasının ticari ve teknik icaplarla uyuşmadığı, Ba-Bs analizinde bildirmiş olduğu satışlara karşılık diğer mükelleflerce bildirilen alışlar arasında çok yüklü miktarda fark olduğu, yüksek tutarlı KDV beyan etmesine karşılık çok cuzi ödenecek KDV çıktığı, her hangi bir vergi borcu ödemesinin bulunmadığı gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bu mükellefin düzenlediği faturaların gerçekte bir mal teslimi veya hizmet ifası olmadığı sonucuna ulaşıldığından, Vergi Dava Dairesi kararının buna ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, Vergi Dava Dairesince, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılan kısımları bakımından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinde, 7338 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle yapılan değişiklik dikkate alınarak, yapılacak inceleme ve değerlendirme üzerine yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, kesilen özel usulsüzlük cezaları ile … Taş. Tem. Org. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınan faturalara isabet eden cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının … İnş. Taah. Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nden alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.