Danıştay Kararı 4. Daire 2018/3238 E. 2022/358 K. 31.01.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/3238 E.  ,  2022/358 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3238
Karar No : 2022/358

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İthalat ve İhracat Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen 2010 ve 2011 yılının çeşitli dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve gecikme faizi içerikli … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; muhatabı tüzel kişi olan tebliğin, tüzel kişinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101. maddesinde sınırlı olarak sayılan bilinen adreslerinden birinde ve tüzel kişinin başkan, müdür ve kanuni temsilcilerine, yapılması gerektiği, dava konusu ödeme emrinden önce davacı tüzel kişiye gönderilen vergi ceza ihbarnamelerinin, davacı şirket müdürünün ikamet adresinde eşine tebliği usule uygun bulunmadığından, amme alacağının kesinleştiğinden bahisle düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin iş yeri adresinde tebliğ yapılmaya çalışıldığına ilişkin herhangi bir tebliğ alındısı dosyaya ibraz edilmediği, şirketin bilinen adreslerinde tebliğin imkansızlığına dair herhangi bir bilgi ya da belgenin de dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla davacı şirket adına düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin şirketin bilinen adreslerine tebliğ yapılmaya çalışılmadan, doğrudan şirket kanuni temsilcisinin ikametgah adresinde tebliğ edilmesinin usule uygun olmadığı, bu durumda, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen vergi ve cezaların kesinleşerek ödenmesi gereken safhaya geldiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı şirket adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmamakla birlikte, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddalar kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmeyerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusu belirtilen gerekçeyle reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, aksi yönde verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 94. maddesinde; tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı ve muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden dava konusu ödeme emri dayanağı ihbarnamelerin şirket müdürü …’ın ikamet adresi olan … Mah. … Cad. No:… …/İstanbul adresinde eşi …’a tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda şirketin 31/12/2013 tarihinde de re’sen mükellefiyetinin terkin işleminin yapıldığı belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta mükellefiyeti re’sen terk ettirilen şirket adına düzenlenen ödeme emri dayanağı ihbarnamelerin şirketin bir adresi bulunmaması nedeniyle şirket müdürünün adresine tebliğ edildiği anlaşılmış olup, tebliğde usulsüzlük bulunmadığından ödeme emri hakkında işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken belirtilen gerekçe ile verilen mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 31/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.