Danıştay Kararı 4. Daire 2018/2681 E. 2020/3336 K. 30.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/2681 E.  ,  2020/3336 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2681
Karar No : 2020/3336

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen 2010/11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; gerek davalı idarece gerekse takdir komisyonunca yasayla tanınan inceleme ve araştırma yetkileri kullanılmak suretiyle mükellef nezdinde ihtilaf konusu döneme ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmadığı, söz konusu firmadan olan alımlarını yasal defter ve belgelerine kaydedip kaydetmediği, indirim ve maliyetlerine yansıtıp yansıtmadığı hususlarının araştırılarak gerçek durumun ortaya konulmadığı, ilgili döneme ilişkin olarak indirimi reddedilecek katma değer vergisinin aynen davacı adına tarh edildiği, davacının uyuşmazlık konusu vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergileri toplamı ile mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergileri toplamının karşılaştırmasının yapılmadığı, ilgili dönem ödenecek katma değer vergisi veya sonraki döneme devredecek katma değer vergisi çıkıp çıkmadığı hususlarının araştırılmadığı, dolayısıyla olayda re’sen takdir sebebinin bulunması halinde dahi işlemin hukuka uygun olduğundan söz edilemeyeceğinden davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yerel Mahkemenin verdiği iptal kararı ve bu kararın gerekçesinin hukuka aykırı olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen 2010/11, 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulü yönündeki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2010 yılında Ba formuyla mal ve hizmet alımında bulunduğunu bildirdiği firmalar arasında hakkında sahte belge düzenlediğine yönelik rapor bulunan …Vergi Dairesi mükellefi … Tekstil Aksesuar Kim. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.nden alımları re’sen takdiri komisyonuna sevkedildiği, takdir komisyonunca bu faturalarda yer alan tutarlar üzerinden indirim konusu yapılan KDV indirimlerinin reddi suretiyle dava konusu dönemler için cezalı tarhiyat yapıldığı, Mahkemece belirlenen gerekçeyle verilen kararın istinaf talebinin Bölge idare Mahkemesince reddedildiği anlaşılmaktadır.
Olayda her ne kadar idarece re’sen takdir nedeni olarak sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak gerekçesi ile tarhiyat yapılmakla birlikte hakkında rapor bulunduğu belirtilen mükellefle ilgili dosyaya herhangi bir rapor sunulmadığı, vergi mahremiyeti çerçevesinde sunulmadığı anlaşılan raporun Mahkemece davalı idareden istenmediği, davacının bu faturaları kullanmadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, dolayısıyla öncelikle re’sen takdir nedeninin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor incelenmeden ve bu rapora ilişkin vergi mahremiyeti nedeniyle değerlendirme imkanı bulamayan davacıya bu imkan verilmeksizin davacı hakkında inceleme yapılmadığı gerekçesiyle verilen kabul kararının istinaf talebini reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu durumda, öncelikle ara karar ile söz konusu tarhiyatın dayanağı takdir komisyonu kararında tarih ve sayısı belirtilen yazı ile sahte belge düzenleyicisi olduğu belirtilen adı geçen mükellef hakkındaki raporun istenmesi ve davacıya bildirilmesi, akabinde varsa bu rapordaki tespitler incelenerek söz konusu firmanın sahte ve/veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyicisi olup olmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Anılan nedenlerle, temyize konu kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.