Danıştay Kararı 4. Daire 2018/175 E. 2020/5725 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/175 E.  ,  2020/5725 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/175
Karar No : 2020/5725

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı … İdaresi Başkarlığı/…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İş akti sona erdirilen davacıya, işveren ile imzalanan sözleşme uyarınca ödenen tazminatın gelir vergisinden istisna olduğu gerekçesiyle bu ödemeden tevkif edilerek vergi dairesine yatırılan gelir (stopaj) vergisi kesintisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; çalışma ilişkisini sona erdiren işveren tarafından davacıya yasal bir zorunluluk olmaksızın yapılan ödemenin ücret niteliğinde olmaması ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesi uyarınca gelir vergisinden müstesna tutulması nedeniyle söz konusu ek ödemeden gelir vergisi tevkifatı yapılması açık bir vergilendirme hatası olduğundan tevkif edilen verginin iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluna başvurulabileceği açık olmakla birlikte, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve devamı maddelerinde vergi hatası tanımlanarak, vergi hatalarının düzeltilmesinde izlenecek yol ve usul düzenlendikten sonra, aynı Kanunun ”Düzeltme zamanaşımı” başlıklı 126. maddesinin 1. fıkrasında, 114. maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceğinin öngörüldüğü, 114. maddesinin 1. fıkrasında ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlandığından, düzeltme/şikâyet yoluna, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden beş yıl içerisinde başvurulmasının zorunlu olduğu, uyuşmazlıkta ise, davacı tarafından işten ayrılması sebebi ile işveren tarafından Ekim 2008 bordrosuna istinaden gelir vergisi stopajı yapılmak sureti ile ödeme yapıldığı, öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin 31/12/2013 tarihinde sona erdiği, davacının ise yapılan kesintinin iadesi talebini içerir dilekçesini 15/06/2016 tarihinde verdiği, buna göre öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresi geçirilmiş olduğundan, düzeltme şikayet süresi geçtikten sonra yapılan iade talebinin reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bahsi geçen zamanaşımının vergi alacakları için devlete yönelik düzenlenen süreler olduğu, davacının iradesi dışında 3. kişilerce yapılan bu ödemenin vergi olamayacağı ve dolayısıyla Borçlar Kanunu’ndaki 10 yıllık zamanaşımına tabi tutulması gerektiği, kaldı ki taleplerinin düzeltme talebi değil, vergi zannedilerek 3. kişi tarafından yatan paranın iadesi istemi olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.