Danıştay Kararı 4. Daire 2018/146 E. 2022/389 K. 31.01.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/146 E.  ,  2022/389 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/146
Karar No : 2022/389

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Finansal Hizmetler Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin iştiraki olan …Menkul Değerler A.Ş ‘nin tasfiyesi sonucunda kısmen değerinin kalmaması nedeniyle doğan zararın ticari faaliyeti ile ilgili olması sebebiyle 2015 yılı kurumlar vergisi matrahının tespitinde kanunen kabul edilebilir gider olduğu yönündeki ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukun iptali ile ödenen verginin iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacı şirketin …Menkul Değerler A.Ş ‘ye ait hisse senetlerinin şirketin tasfiye edilmesi sonucu kısmen değerinin kalmaması nedeniyle oluşan zararın, ticari faaliyetinden sağlanan hasılattan gider olarak indirilebilmesi için bu giderin bu hasılatın elde edilmesi veya idame ettirilmesi amacıyla yapılması, yani gelirle gider arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, …Menkul Değerler A.Ş’nin tasfiye edilmesi nedeniyle oluşan zararın davacı şirketin ticari kazancının elde edilmesi veya idamesi ile ilgili bir gider olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı gibi söz konusu zararın gider olarak gösterilmesine 5520 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 3. fıkrasının da engel teşkil ettiği; öte yandan, iştirak hisselerinin elden çıkarılmadığı, tasfiyesi sonucunda şirketin aktifinde yer aldığı sabit olduğundan ve hisselerin değerinin sıfırlanması da elden çıkarma olarak değerlendirilemeyeceğinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/ı hükmünün de olaya uygulanma imkanı bulunmadığı; bu durumda, davacı şirketin ihtirazi kaydı dikkate alınmaksızın yapılan 2015/1-12 dönemine ilişkin kurumlar vergisi tahakkukunda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tasfiye nedeniyle oluşan zararın şirketin ticari zararının elde edilmesi veya idamesi ile ilgili bir gider olarak değerlendirilmesinin hayatın olağan akışına, ticari ve teknik icaplara uygun ve mümkün olduğu, şirketin olağan faaliyetleri ile bir şirkete iştiraki suretiyle menkul kıymet üzerinden kar payı ve faiz kazanması arasında illiyet bağının kurulduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, …TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.