Danıştay Kararı 4. Daire 2016/9933 E. 2020/4317 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/9933 E.  ,  2020/4317 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9933
Karar No : 2020/4317

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Madensuyu İşletmesi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ihtirazi kayıtla verilen 2014 takvim yılına ait kurumlar vergisi beyannamesi üzerine, ihtirazi kaydın dikkate alınmaması suretiyle … tarih ve … sayılı tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin 72.420,00 TL tutarındaki kısmının iptali ile fazladan ödenen tutarın iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; doğal madensuyu(soda) ve meyveli soda üretimi ve pazarlaması işi ile iştigal eden davacı şirketin, 2007 yılında üretimi ve pazarlaması yapılan … marka soda şişesinin kapağının buzdolabından çıkarıldığı sırada patlaması sonucu bir tüketicinin görme yeteneğinin bir kısmını kaybettiği gerekçesiyle, … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasında, mahkeme kararı üzerine 2014 yılında ödenen toplam 362.190 TL maddi ve manevi tazminat gideri ile mahkeme masraflarının kurum kazancının tespitinden gider olarak indirilmesi gerektiğinden bahisle, 2014 hesap dönemine ilişkin ihtirazi kayıt düşülerek ödenen 72.420 TL’nin tahakkukuna ilişkin … tarih ve … sayılı tahakkuk fişinin iptali ile fazladan ödenen tutarın iadesinin istenildiği, her ne kadar, davalı idare tarafından, ortada bir suçun var olduğu ve bu nedenle davacı şirketin mahkemece tazminata mahkum edildiği ileri sürülmüş ise de, Kanunda açıkça “suçlarından” ibaresinin yer aldığı, olayda, ortada açılmış bir ceza davası ve verilen bir mahkumiyet söz konusu olmadığından, ödenen tazminatın işlenen bir suçtan değil, davacı şirketin ve çalışanlarının kusur sorumluluğundan kaynaklandığının açık olduğu, bunun da 5520 sayılı KVK’nun 11/1-g maddesi kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, ihtirazi kaydın dikkate alınmaması suretiyle tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin 72.420,00 TL tutarındaki kısmının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlığını taşıyan 8. maddesinde ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde, mükelleflerin ayrıca hasılattan indirebilecekleri giderlerin bentler halinde sayılmış olduğu, mahkeme kararına istinaden ödenen tazminatların indirilebileceğine dair bir hüküm bulunmadığı, davacı şirket tarafından ödenen söz konusu tazminatın işlenen bir suçtan değil, şirketin ve çalışanlarının kusurundan kaynaklanmış olması ve bunun da 5520 sayılı Kanunun 11/1-g maddesi kapsamında bulunmadığı gerekçe gösterilerek tahakkukun iptaline karar verilmiş ise de, ödenen tazminatın gider olarak yazılabilmesi için, işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine bağlanmasının şart olduğu, ancak kurumlarca işle ilgili ödenen tazminatlar, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine bağlı bulunsa dahi, kurumların, ortaklarının, yöneticilerin ve çalışanların kusurlarından kaynaklanması halinde gider olarak yazılamadığı, davacı şirketin ihmali sonucundaki kusurlu fiili nedeniyle tazminat cezasına muhatap olduğunun olayda açık olduğu ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kurumlar Vergisi Kanunun 11/1-g maddesinde kusur kelimesinin değil, suç kelimesinin kullanılmış olduğu, satılan soda şişesinin buzdolabından çıkartılması sırasında patlamasının veya kırılmasının nedeninin kesin olarak bilinmediği, ödenen tazminat bedelinin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi kapsamında, öngörülmeyen zarar, ziyan ve tazminat olarak değerlendirilmesinin gerektiği, ödenen tazminatın işlenen bir suçtan değil, şirket ve çalışanlarının kusur sorumluluğundan kaynaklandığı ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.