Danıştay Kararı 4. Daire 2016/9669 E. 2020/4253 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/9669 E.  ,  2020/4253 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9669
Karar No : 2020/4253

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Pazarlama Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporları uyarınca re’sen tarh edilen 2009/11 dönemine ilişkin tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Nak. Gıda ve Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, adı geçen mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunu kanıtlayamaya yeterli görülmediğinden anılan mükelleften alınan faturada yer alan katma değer vergisinin indirim olarak kabul edilmemesi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihtilaflı dönemlerde hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleften fatura aldığı ve alınan faturaları yasal defterlerine kaydettiği hususunun tespit edildiği, sahte fatura kullanımı nedeniyle 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporları uyarınca re’sen tarh edilen 2009/11 dönemine ilişkin tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının 2009/9 döneminde 1 adet belge karşılığı KDV dahil 235.781,76 TL tutarında fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Nak. Gıda ve Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti. Hakkında tanzim olunan vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre; mükellefin iş yeri adresinde adreste bulunamama nedeniyle defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, şirket yetkilisinin ikamet adresinde ise tebliğ yapılmasına rağmen ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediği, yapılan yoklamada faaliyetin gerçekleştirildiğine ilişkin olarak herhangi bir tespit yapılamadığı, 2009 yılında 4.505.312,05 TL KDV matrahı beyan edildiği, rapor tarihi itibarıyla 62.256,21 TL vergi borcu bulunduğu, yapılan sorgulamalarda araç ve gayrimenkul kaydına rastlanılmadığı, 2008, 2009 ve 2010 yılında alım yapılan mükelleflerin tamamı hakkında olumsuz tespit bulunduğu, ilgili yıllarda mal alışlarının yarısından fazlasını oluşturan iki firma hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporu bulunduğu, anılan firmalardan bir tanesinin ortakları ile mükellefin ortaklarının akraba olduğu, ortaklık yapısının sürekli olarak değiştiği hususları göz önünde bulundurulduğunda, anılan mükellef tarafından davacı adına düzenlenen faturanın gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, bu fatura nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, Vergi Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.