Danıştay Kararı 4. Daire 2016/9384 E. 2020/4323 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/9384 E.  ,  2020/4323 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9384
Karar No : 2020/4323

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
(… Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ticari kazanç mükellefiyeti tesis edilerek 2010 yılı gelir, geçici vergi ve katma değer vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda süresi içerisinde verilmediğinden bahisle 2010 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1-1. ve 1-2. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının ve belge düzenlemediğinden bahisle 2010 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; geçmişe yönelik olarak hakkında mükellefiyet tesis edilen davacı adına geçmiş döneme ilişkin elektronik ortamda beyanname vermeme sebebiyle özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de; anılan dönemde faaliyetinin mükellefiyeti gerektirip gerektirmediği belli olmayan davacının mükellef olmadığı dönemlerde beyanname verme ve vergisel ödevleri yerine getirmesinin fiilen ve hukuken mümkün olmaması ve davacıya mükellef olduğu hususu ile geçmişe dönük beyanname vermesi gerektiği yönünde bildirimde de bulunulmaması nedeniyle elektronik ortamda beyanname verilmediğinden ve belge düzenlenilmediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarında ve 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının gayrimenkul alım satımı faaliyeti nedeniyle ticari kazanç elde ettiği, ancak mükellefiyet tesis ettirmediği, herhangi bir beyanda bulunmadığı, zamanında mükellefiyetini vergi dairesine bildirmiş olsaydı beyannamelerini verebileceği, elektronik beyanname gönderme imkanının bizzat kendisi tarafından ortadan kaldırıldığı, kesilen özel usulsüzlük cezalarının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.