Danıştay Kararı 4. Daire 2016/8804 E. 2020/4287 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/8804 E.  ,  2020/4287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8804
Karar No : 2020/4287

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Derneği
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: :Davacı adına, 2010/1-12, 2011/1-12, 2012/1-12 dönemi ve 2013/1 ila 4 dönemleri Ba-Bs formları için elektronik ortamda beyanname verilmediğinden ve bildirimde bulunmadığından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezaları ve tesis edilen mükellefiyet işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; derneğin üyelerine ikram edilen çay vs. karşılığı üyelerinin ödemiş olduğu ve kâr amacına yönelik olmayan ödemelerden hareketle tesis edilen mükellefiyet işleminde ve kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ihbarnamelerin 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 02/07/2015 tarihinde dava açıldığı süre yönünden davanın reddi gerektiği, dernek bünyesinde lokal işletilmekte olduğunun tespit edilmesi üzerine beyannamelerini elektronik ortamda vermeyen davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerine ve genel tebliğlerle yapılan düzenlemelere uygun olduğu, Ba-Bs formlarını da vermek zorunda oldukları belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde davanın süresinde açılmadığına yönelik itirazı açısından;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8. maddesinde; bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. fıkrasında, her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanacağı; 3. fıkrasında, Vergi Usul Kanunu’nun hükümlerine göre belirli sürelerle yapılması gereken muhasebe kayıt süreleri, bildirim süreleri ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma sürelerinin mali tatil süresince işlemeyeceği, belirtilen sürelerin mali tatilin bitiminden itibaren tekrar işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emrinin 01/06/2015’te davacı tarafa tebliğ olduğu, dava açma süresinin son günü 01/07/2015 tarihine rastlaması nedeniyle bu tarih mali tatil süresi olan 01-20/07/2015 tarihleri arasına tekabül ettiğinden ve bu sürede dava açma süresi işlemediğinden, davacı tarafından 02/07/2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan dava süresinde olup, davalı idarenin süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı idarenin diğer temyiz itirazları bakımından;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden davalı idare tarafından süre defi ileri sürülmesine rağmen Mahkeme tarafından bu hususun verilen kararda karşılanmaması usulü eksiklik oluşturmaktadır. Kadı ki dava konusu ihbarnamenin 01/06/2015”te davacı tarafa tebliğ edildiği ve dava açma süresinin son gününün 01/07/2015 tarihi olduğu dikkate alındığında, 02/07/2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile açıldığı anlaşılan davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken işin esası incelenmek suretiyle verilen kararda hukuki isabet bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.