Danıştay Kararı 4. Daire 2016/8781 E. 2020/3060 K. 17.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/8781 E.  ,  2020/3060 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8781
Karar No : 2020/3060

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Hafriyat Petrol İnş. Mal. Nakl. Elek. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; … ve … nolu ödeme emirleri içeriği borçların tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin tebliğ alındıları ile … nolu ödeme emri içeriği 2007/4-6 dönemi özel usulsüzlük cezasına ait … tarih ve … nolu ihbarname ile 2007 yılı usulsüzlük cezasına ait … tarih ve … nolu ihbarnamenin tebliğine ilişkin tebliğ alındılarının ve … ile … nolu ödeme emirleri içeriği amme alacağının tahsiline ilişkin … tarih ve … ,…, … nolu ve … tarih ve … nolu ihbarnamenin tebliğine ilişkin tebliğ alındılarının gönderilmediği, … nolu ödeme emri içeriği 2007/1-3 dönemi özel usulsüzlük cezasına ait … tarih ve … nolu ihbarname ile … nolu ödeme emri içeriği amme alacağına ait … tarih ve … nolu ihbarnamenin tebliğ edilemediğine ilişkin tebliğ alındılarının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. madde hükmüne uygun olarak tutanak haline getirilmediği, imzasız ve ibaresiz iade edildiği, bir kısmı da mahkemeye gönderilmediğinden henüz asıl borçlu şirket adına kesinleşmiş bir kamu alacağından söz edilemeyeceğinden, söz konusu alacağın tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına tanzim olunan ödeme emirlerinde yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu … ila … sayılı ödeme emirleri içeriği borçların usulüne uygun olarak kesinleştirildiği ve düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, temyiz konusu kararın … ve … sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, kararın … ila … sayılı ödeme emirlerine ilişkin temyiz istemine gelince;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun hükmü uyarınca şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için, şirket nezdinde usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir kamu alacağının mevcut olması ve söz konusu alacağın kısmen veya tamamen şirketin mal varlığından tahsilinin mümkün olmaması gereklidir.
Uyuşmazlıkta söz konusu ödeme emirleri bakımından her ne kadar Mahkemece asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmediği veya tebliğ edildiğinin ortaya konulamadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de, dava konusunun davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirleri olduğu dikkate alındığında tarh ve tahakkuka ilişkin iddiaların incelenemeyeceği hususu açıktır.
Bu durumda, asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği, düzenlendi ise usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, mal varlığı araştırmasının yapılıp yapılmadığı, öte yandan davacının kanuni temsilcilik sıfatını haiz bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak bir karar verilmesi gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararının … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, … ve … sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının … ila … sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısmının … ve …’in karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dairemizin, Mahkeme Kararının … ve … sayılı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasının onanması yönündeki kararına katılmakla birlikte, temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının … ila … sayılı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından Dairemizin söz konusu kısmın bozulması yönündeki kararına katılmıyoruz.