Danıştay Kararı 4. Daire 2016/8685 E. 2020/3551 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/8685 E.  ,  2020/3551 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8685
Karar No : 2020/3551

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; vergi ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava açma yoluna gidilmeyerek tarhiyatın kesinleştiği görülmekle, bu aşamada davacı itirazlarının yasada sayma yoluyla belirtilenler arasında olmadığı ve irdelenebilirliğinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ödeme emrine dayanak vergi ceza ihbarnamelerinin tarafına tebliğ edilmediği, vergi ceza ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin itirazlarının incelenmediği, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı adına düzenlenen … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar kararın … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davacının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin temyiz istemine gelince;
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun olay tarihinde yürürlükte olan 55’inci maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 58’inci maddesinde de; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiası ile tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine dayanak ihbarname ve tebliğ alındılarının dosyaya sunulmadığı görülmektedir.
Bu durumda, ödeme emri ile tahsil edilebilir aşamaya gelmiş bir amme alacağının varlığı ortaya konulamadığından söz konusu ödeme emrinde ve söz konusu kısım yönünden davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının,.. tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmının oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmının oybirliğiyle BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına düzenlenen … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlandıktan sonra, tebliğ yapılacak kimseleri belirleyen 94. maddesinin 1. fıkrasında da tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, son fıkrasında ise tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının işletmekte olduğu kahvehane işletmesinden kaynaklı tarhiyat nedeniyle adına vergi ceza ihbarnameleri düzenlendiği ve söz konusu vergi ceza ihbarnamelerinin ikametgah adresinde eşine tebliği akabinde … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin düzenlenerek iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
14/10/2014 tarih ve… takip numaralı ödeme emrine dayanak davacı hakkında düzenlenen ihbarnamelerin ikametgah adresinde eşe tebliğ öncesinde, davacının işyerinde tebliğe gidilip gidilmediğine ilişkin dosyada herhangi bir belge yer almadığı görülmekte olup, Mahkemece işyeri adresinde tebliğe çalışıp çalışılmadığı hususunun araştırılması neticesi karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Mahkemece söz konusu araştırmanın yapılarak karar verilmesi gerektiği görüşüyle Daire kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmına katılmıyoruz.