Danıştay Kararı 4. Daire 2016/8412 E. 2020/5791 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/8412 E.  ,  2020/5791 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8412
Karar No : 2020/5791

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ortağı olduğu … İnş. Pey. Yapı ve End. Mal. Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin muhtelif vergi borcunun tahsili için düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket ortağı adına ödeme emri düzenlenmeden önce amme alacağının asıl borçlusu anılan şirket adına düzenlenen ödeme emri ve ödeme emri dayanağı ihbarnemelere ilişkin tebliğ alındılarının, davacının bulunamadığına ilişkin şerhin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden birine veyahut bir zabıta memuruna imzalatılması suretiyle tutanak haline getirilmediğinden usulüne uygun olarak kesinleşmeyen amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülme sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ödeme emrinin hukuka uygun olduğu vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93. maddesinde, takakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak; adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilmesi öngörülmüş ve aynı Yasanın 103. maddesinde, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden mektubun geri gelmesi, başkaca sebeplerden dolayı tebliğin yapılmasına imkan bulunmaması hallerinde tebliğin ilan yoluyla yapılması hükme bağlanmış ve 101. maddede de bilinen adresler sayılmıştır.
Davacının ortağı olduğu şirketin bilinen ve Ticaret Sicil Memurluğunda en son adresi olarak görünen iş yeri adresinde bulunamadığının, 06/12/2011 tarihinde düzenlenen ve muhtar nezdinde imzalanan adres tespit tutanağıyla saptandığından, dava konusu ödeme emri içeriği borca ilişkin şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin bilinen adresinde bulunamayan borçlu şirket tüzel kişiliğine, koşulları oluşması nedeniyle 24/01/2012 ve 11/03/2014 tarihlerinde ilanen tebliğinde yasaya aykırılık bulunmadığından kamu alacağının usulüne uygun biçimde kesinleşmediğinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla ödeme emrinin yazılı gerekçeyle iptali yolundaki Vergi Mahkemesi Kararının, ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar yönünden yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.