Danıştay Kararı 4. Daire 2016/8306 E. 2020/3219 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/8306 E.  ,  2020/3219 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8306
Karar No : 2020/3219

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Aydınlatma Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılı hesap ve işlemleri incelenerek düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2008/Aralık döneminden 2009/Ocak dönemine devreden KDV’nin düzeltilmesi sonucu re’sen tarh edilen 2009/10 ila 12 ve 2010/1 dönemleri katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda vergiyi doğuran olay 2008 yılında gerçekleştiğinden zamanaşımının başlangıcının 2008 yılını izleyen yılın başı olan 01/01/2009 tarihi olduğu anlaşılmakta olup, bu tarihten itibaren beş yıl içinde ve en son 31/12/2013 tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan tarhiyatlar ile kesilen cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına, 2008 yılından devreden katma değer vergilerinin düzeltilmesi neticesinde vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2009/10 ila 12 ve 2010/1 dönemleri katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde “zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır.” şeklinde tanımlandıktan sonra aynı Kanun’un 114. maddesinde, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir. Bu hüküm gereği vergi alacağının doğduğu dönem, verginin ödenmesi gerektiği dönemdir.
Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 19. maddesinde, vergi alacağının mükellef bakımından vergi borcunu teşkil edeceği, 126. maddesinde ise 114. madde de yazılı zamanaşımı süresine değinildikten sonra bu süre zarfında meydana çıkan vergi hatalarının düzeltileceği kurala bağlanmıştır.
Mezkur düzenlemelerden de görülüceği üzere, tarh ve düzeltme zamanaşımı vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından başlayarak beş (5) yıldır. Ancak, vergi alacağının doğduğu yılda yer alan tüm unsurlarla birlikte, alacağın doğduğu yılın beyannamesinde yer alan ve vergi alacağının miktarını doğrudan etkileyen bir unsur olan “geçmiş yılda kayıtlara alınan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu tespitli belge” üzerinden hesaplanarak, indirildikten sonra ilgili (ihtilaflı) yıla devreden verginin de, devredildiği yılın zamanaşımı süresine tabi olması gerekmektedir.
İncelenen dosyada davacının, 2008 yılında alarak kayıt ve beyanlarına intikal ettirdiği sahte olduğu belirtilen faturalar üzerinden hesaplanan katma değer vergisini, aynı yılda indirdikten sonra ihtilaflı 2009 yılına devreden katma değer vergisi tutarı, ihtilaflı 2009 yılının ödenecek-indirilecek katma değer vergisini doğrudan etkilediği için, bu yıla (2009) ilişkin zamanaşımı süresinin de, aynı yılı takip eden yılbaşından itibaren hesaplanması ve bu tutar ile ilgili olarak lehe ve aleyhe her türlü düzeltmenin de anılan sürede yapılabilmesi hukuka uygun olacaktır.
Bu durumda, ihtilaflı 2009 vergilendirme dönemi için davacı adına yapılan tarhiyatın zamanaşımı süresinin 31/12/2014 tarihinde dolduğu, dava konusu ihbarnamelerin 24/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında, dava konusu tarhiyatları zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kaldıran mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.