Danıştay Kararı 4. Daire 2016/8296 E. 2020/5816 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/8296 E.  ,  2020/5816 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8296
Karar No : 2020/5816

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi suçuna iştirak ettiğinden bahisle 2010 yılı muhtelif dönemlerine ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; yetkisiz vergi dairesi tarafından kesilen cezada hukuka ve yasaya uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının … isimli şahsın 2010 takvim yılına ait hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna göre ilgili şanhsın POS cihazlarının kullanılarak faiz karşılığında ödünç para verme faaliyetinin tefecilik kapsamında değerlendirildiği ve davacının bu fiillere iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezasının mevzuata uygun olduğu, iştirak eden davacı adına ceza kesmeye yetkili vergi dairesinin asıl failin bağlı olduğu vergi dairesi olduğu, asil failin bağlı olduğu vergi dairesinin de Mithatpaşa Vergi Dairesi olduğu, anılan mükellefin Başkent Vergi Dairesinin hiçbir zaman mükellefi olmadığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesinde vergi ziyaı tanımlanmış, 359. maddesinde kaçakçılık suçları ve cezaları düzenlenmiş olup, Kanunun 344. maddesinin birinci fıkrasında 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği belirtilmiş, ikinci fıkrasında ise, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun “ceza kesme yetkisi” başlıklı 365. maddesinde vergi cezalarının olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesileceği, 377. maddede mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabileceği, 378. maddesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmesi, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış veya ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mevcut düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi sonucu, iştirakten dolayı kesilecek vergi ziyaı cezasının, hakkında inceleme yapılan mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesince ve ziyaa uğratılan vergiye ait dönemler dikkate alınarak kesilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına …’nun ikrazatçılık fiiline iştirak edildiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi gereğince iştirak nedeniyle vergi ziyaı cezası kesilmiş olup, anılan Kanunun 365. maddesine göre bu cezayı kesme yetkisinin olayların ilgili bulunduğu ve asıl mükellefin bağlı olduğu vergi dairesince kesileceği, …’nun anılan işler için tesis edilen vergi mükellefiyetinde Mithatpaşa Vergi Dairesi olduğu dikkate alındığında dava konusu cezanın bu konuda yetkili olan vergi dairesince kesildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yetkili vergi dairesi tarafından ceza kesildiği anlaşıldığından işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.