Danıştay Kararı 4. Daire 2016/7912 E. 2020/6237 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/7912 E.  ,  2020/6237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7912
Karar No : 2020/6237

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle KDV indirimleri reddolunarak 2010/2 ila 9 dönemleri için re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355.maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı düzenlenen 01/12/2014 tarihli defter belge isteme yazısının, işyeri adresinde kendisine tebliğ edilemediği hususunun 213 sayılı Kanun’un 102. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak saptanmadığı, buna karşın ikametgahında, mükellefle ilgisi olmayan üçüncü bir kişi konumundaki eşine tebliğ edildiği görüldüğünden, defter belge ibrazına ilişkin yazının davacıya tebliğinde usule uygunluk bulunmadığından, kdv indirimlerinin reddi suretiyle tarh edilen cezalı katma değer vergisinde ve defter belge ibraz etmeme fiiline ilişkin olarak kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuka aykırı olarak verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Olayda, sahte fatura kullandığından bahisle hakkında yürütülen inceleme kapsamında, davacı adına 2009,2010 takvim yıllarına ait yasal defter ve belgelerin ibrazı için düzenlenen … tarih ve … sayılı yazının, davalı idarece davacının ikamet adresi olan … Mahallesi … yapı Kooperatifi … No:… …/…adresinde oturan eşi …’e tebliğ edildiği görülmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ihtilaflı dönemde yürürlükte olan Bilinen Adresler başlıklı 101.maddesinde; mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adreslerin, adres değişikliğinde bildirilen adreslerin, işi bırakmada bildirilen adreslerin, vergi beyannamelerinde bildirilen adreslerin, yoklama fişi ile bildirilen adreslerin, vergi mahkemelerinde açılan davalarda dava dilekçelerinde bildirilen adreslerin, yetkili memur tarafından tutanakla tespit edilen adreslerin, bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tespit edilen adreslerin mükellefin bilinen adresleri olduğu hükümlerinin düzenlendiği, davacının ikametgah adresinin de bilinen adreslerden olduğu görülmektedir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla; davacılar tarafından, mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi dairesinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Bu durumda, davacının ilk derece mahkemesince yapılan yargılama aşamasında ibraz edebileceğini belirttiği defter ve belgeler istenilerek, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararında belirtilen inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.