Danıştay Kararı 4. Daire 2016/7870 E. 2020/6691 K. 29.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/7870 E.  ,  2020/6691 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7870
Karar No : 2020/6691

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılı Ba-Bs formlarının incelenmesi üzerine sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden re’sen tarh edilen 2010/5,6,7. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının sahte fatura kullandığına ve bunları indirim konusu yaptığına yönelik somut bir tespit olmadığı, takdir komisyonu kararına dayanak olabilecek nitelikte yapılan bir araştırma ve tespitin olmadığı, takdir komisyonunun yasal inceleme ve araştırma yetkisini kullanmadığı görülmekle, genel nitelikte soyut ve matbu ifadeler kullanılmak suretiyle bir takım tutarların vergi matrahı olarak takdir olunmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının sahte belge düzenlediği tespit edilen mükelleften aldığı faturaları indirim konusu yaptığının sabit olduğu, buna göre tesis edilen işlemlerin usul ve yasaya uyarlı olduğu ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı şirketin 2010 vergilendirme döneminde sahte fatura kullandığından bahisle takdire sevk edilmesi neticesinde verilen takdir komisyonu kararı dayanak alınarak 2010/5,6,7. dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulü yönünde verilen Mahkeme Kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 30. maddede resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması’ şeklinde tanımlanarak, resen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, 6. bentte tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması resen takdir sebebi olarak belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 31. maddesinde ise takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı ve takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın takdir kararlarında bulunması gereken malumat arasında olduğu belirtilmiş, 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonlarının, 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Yasada yazılı inceleme yetkisini haiz oldukları, komisyonun yetkilerini belirleyen 75. maddenin 1. fıkrasında düzenlenmiştir. 134. maddede de vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2010 yılına ait mal alışlarına ilişkin Ba formu sorgulamasında davacının mal ve hizmet alımı yapmış olduğu bir firma hakkında sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediğine dair hazırlanmış vergi tekniği raporu bulunduğunun tespiti üzerine, söz konusu mükellef tarafından davacıya düzenlenmiş faturaların gerçek bir mal ve hizmet alımına dayanmadığından bahisle davacı şirket dosyasının takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca söz konusu mükelleften alınan faturalara konu tutarlar dikkate alınarak takdir edilen matrahlar üzerinden dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı, yapılan tarhiyata dayanak olarak alınan davacının ilgili dönemde faturalarını kullandığı mükellefe ait vergi tekniği raporunun getirtilerek alımlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle işin esasına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen Mahkeme Kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.