Danıştay Kararı 4. Daire 2016/7637 E. 2020/4914 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/7637 E.  ,  2020/4914 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7637
Karar No : 2020/4914

TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1- …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi sıfatıyla gerçekte olmayan ihracat nedeniyle haksız iadesi alınan katma değer vergisi için re’sen tarh edilen 2009/9 dönemi, sahte fatura kullanıldığından bahisle 2010/2,3 dönemi, tasfiye memuru sıfatıyla devreden katma değer vergisi nedeniyle re’sen tarh edilen 2013/12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı hakkında gerçekte olmayan bir ihracattan dolayı ihracat iadesinden yararlanıldığı, davacının 2009/9 dönemi için idareden KDV iadesi aldığının tespit edilmesi üzerine dava konusu tarhiyatın yapıldığı, gümrük müşavirlerinin şifreleri kullanılarak ihracat beyannamesi açıldıktan sonra … Nakliyat firması çalışanı …’in şifresi kullanılarak özet beyanlara “yavru” diye tabir edilen eklemelerle aslında yurtdışı edilmeyen eşyaların ihraç edilmiş gibi gösterildiği, düzenlenen özet beyanların gümrük memur şifreleri kullanılarak tescil edildiği, dolayısıyla eylemin … sisteminden ve şifre güvenliğinden kaynaklanan eksiklikler ve zaafiyetler kullanılarak gerçekleştirildiği, …’de yapılan tartı fişleri dikkate alındığında, aslında özet beyanlara kayıtlı asıl ihracat beyannamelerinin tır araçlarına yüklendiği, aynı satıra ilâve edilen 2. ihracat beyannamelerine konu eşyaların fiili olarak özet beyanda yer alan araçlara hiçbir şekilde yüklenmediği gibi bu eşyalara ilişkin ihracat beyannamelerinin bir örneğinin gümrükteki arşivde de bulunmadığı, sadece … sistemi üzerinde özet beyanlara bu şekilde açılan yavru ihracat beyannameleri eklenerek “çıkabilir” statüsündeki ihracat beyannamesinin kapanması yani fiili ihracatın gerçekleşmesinin sağlandığı, gümrük memurlarının, nakliye firması çalışanlarının ifadelerinin de söz konusu durumu desteklediği sonucuna varıldığı tespitine yer verilen gümrük soruşturma raporu ile vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu birlikte incelendiğinde; davacının yurt dışı etmediği halde düzenlediği sahte faturalar ile haksız olarak katma değer vergisi iadesi aldığı sabit olduğundan 2009/9 dönemi için tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı; anılan şirketin sahte fatura kullandığından bahisle cezalı ihtilaflı dönemde fatura aldığı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden davacıya fatura düzenleyen …Vergi Dairesi mükelleflerinden …Tekstil İnşaat Oto. Elek. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin gerçek bir faaliyete dayanmadan sahte fatura ticareti yaptığının anlaşıldığından bu şirketten alınan fatura tutarlarına isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, … Tekstil Tic. ve San.Ltd.Ş.ti’nin ise sahte fatura ticareti yaptığı yönünde kanaatle hareket edilerek eksik incelemeye dayalı olarak düzenlediği faturalara isabet eden kısım için yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı,17/09/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye giren şirkete tasfiye memuru olarak davacının değil …’in atandığı görüldüğünden davacı adına, 2013/12 dönemi için tasfiye memuru sıfatıyla tarhiyat yapılmasında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Tasfiye Halinde …Tekstil İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kanuni temsilcisi olan davacı hakkında re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin; soyut ve genel ifadelerle tarhiyatların yapıldığı, dayanak alınan vergi tekniği raporu ile gümrük soruşturma raporunun kendisine tebliğ edilmediği, temsile yetkili olmayan kişi nezdinde tutanak düzenlendiği, kendisinin tasfiye memuru olmadığı, yeterli araştırma ve geçerli tespitlere dayanmayan tarhiyatların hukuka aykırı olduğu iddiasıyla davanın reddine ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin, hayali ihracat yaptığı, böylelikle hem ihracat istisnasından faydalanarak iade aldığı, ayrıca sahte fatura kullandığından yapılan cezalı tarhiyatların hukuka uygun olduğu, belirtilerek davanın kabulüne ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :Davalı idare ve davacı tarafından, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın davacı adına, tasfiye memuru sıfatıyla yapılan 2013/12 dönemi cezalı tarhiyat ve sahte fatura kullanıldığından bahisle … Tekstil…Ltd. Ş.ti’nden alınan faturalar nedeniyle yapılan 2010/2,3 dönemi cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkraları ile davacı adına, hayali ihracat nedeniyle haksız iadesi alınan katma değer vergisi için re’sen tarh edilen 2009/9 dönemi katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davacının, Mahkeme kararının, …Tekstil İnşaat Oto. Elek. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin alınan sahte faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Tekstil İnşaat Oto. Elek. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 23/11/2012 tarih ve 1948/44 sayılı vergi tekniği raporunda özetle; anılan şirketin 05/10/2007 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, iş yeri adresinde yapılan 15/10/2007-18/10/2010-10/05/2011 tarihli yoklamalarda, söz konusu adreste firmanın ev tekstil ürünleri toptan satışı ve silikon ithalatı işi ile iştigal ettiği, tespit anında iş yerinde bazı demirbaşlar ile bir miktar kumaş emtianın olduğu ve ortaklar haricinde iş yerinde çalışan olmadığı, şirketin başka bir adresi, şube ve deposu olmadığı, 20/02/2012 tarihli yoklamada, şirket adına bir araç kaydının olduğu, şirkette ortaklar haricinde çalışan herhangi birinin olmadığı, şirkete ait başka iş yeri, depo ve şube adresinin olmadığının tespit edildiği,19/03/2010 tarihli yoklamada … m2 yözölçümlü işyerinde bir kısım emtianın bulunduğu, 01/11/2010 tarihli yoklamada adres değişikliği yapan mükellefin işyerinde 2 işçisi bir miktar emtiası bulunduğu, 2010 döneminde Ba bildiriminin …- TL Bs bildiriminin …- TL ondan alış bildirenlerin ise toplamda …-TL’lik bildirimleri olduğu, 2010 hesap döneminde mükellefin fatura aldığı ve düzenlediği mükelleflerden bir kısmının hayali ihracat işlemlerine karışmış mükellefler olduğu, ayrıca mükellef kurumun 2010 yılında belge düzenlediği ve belgelerini kullandığı … Tekstil Ltd. Şti.’nin 2010 hesap döneminde tamamı ile paravan bir firma olduğunun, söz konusu firmanın hayali ihracat işlemelerine karıştığı tespitlerine yer verilmişse de mükellefin Ba-Bs.lerinin fazla bir uyumsuzluğu olmadığı, yapılan yoklamalarda ihtilaflı dönemde faal olduğu, işçisi, emtiası, adına kayıtlı araç bilgisi bulunduğu tespitleri karşısında bir takım vergisel yükümlülüklere uymamış olması veya yükümlülükleri yerine getirmede olumsuzluklarının bulunduğundan hareketle mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğunu hukuken itibar edilecek somut bir şekilde ispat etmeye yeterli olmadığı anlaşıldığından bu mükelleften alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyat yönünden davanın reddine ilişkin mahkeme kararı kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının haksız iade alınan katma değer vergisi nedeniyle yapılan 2009/9 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi, tasfiye memuru sıfatıyla 2013/12 dönemi için yapılan cezalı tarhiyat ile …Tekstil Tic. ve San.Ltd.Ş.ti’nden alınan faturalar nedeniyle yapılan 2010/2,3 dönemi vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkralarının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının … Tekstil İnşaat Oto. Elek. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.nden alınan faturalar nedeniyle yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi, mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.