Danıştay Kararı 4. Daire 2016/7386 E. 2020/3327 K. 29.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/7386 E.  ,  2020/3327 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7386
Karar No : 2020/3327

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı … Başkanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, araç alım satım faaliyetinde bulunduğundan bahisle re’sen tesis edilen mükellefiyet işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davalı idarece, araç alım ve satımının devamlı olarak yapıldığı hususunda gerek davacı gerekse araçların alıcıları ve satıcıları nezdinde herhangi bir tespitte bulunulmadığı, eksik incelemeye dayalı olarak yapıldığı anlaşılan dava konusu mükellefiyet tesisi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının faaliyetinin ticari faaliyet niteliğinde olduğu, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu belirtilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu, gelirin, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu, 37. maddesinde de, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından vergi kimlik numarası ile araç bilgileri sorgulama bilgisayar çıktısı ile 06/12/2013 tarih ve 1 sayılı yoklama fişi esas alınarak davacının 2010 yılında 5 adet, 2011 yılında 2 adet, 2012 yılında 2 adet, 2013 yılında 3 adet araç alım satımı yaptığının tespit edildiği, bunun üzerine 09/02/2010 tarihi itibariyle davacı adına re’sen mükellefiyet tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı tarafından gerçekleştirilen araç alım satım işlemleri süreklilik arz etmekte olup, davacının 2010 yılındaki ilk aracın alış tarihi olan 09/02/2010 tarihi itibariyle ticari faaliyette bulunduğu açık olduğundan, dava konusu mükellefiyet işlemini iptal eden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.