Danıştay Kararı 4. Daire 2016/7158 E. 2020/5720 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/7158 E.  ,  2020/5720 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7158
Karar No : 2020/5720

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … (…)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin posta yoluyla tebliğ edilemediği, adres tespit tutanağından asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin, şirketin yeni adrese taşınması yada yeni adresinin bilinmemesi nedenlerinden hangisi dolayısıyla tebliğ edilemediğinin anlaşılamadığı, ayrıca adres tespit tutanağına ödeme emrinin tarih ve sayısı da tam ve açık olarak yazılmadığı, dolayısıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğine dair tebliğ alındılarının 213 sayılı Kanun’un 102. maddesinin son fıkrasında belirtilen şekil şartlarını taşımadığı anlaşıldığından usulüne uygun kesinleşmeyen amme alacağı için davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Tebliğ Esasları” başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, aynı Kanunun “Tebliğ Evrakının Teslimi” başlıklı 102. maddesinde de, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerinde yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, son fıkrasında da, yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyeti taahhüt ilmuhaberine yazılarak tarih ve imza vazedilmek ve hazır bulunanlara da imzalattırmak suretiyle tespit olunacağı, aynı Kanunun 103. maddesinde ise; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin posta yoluyla tebliğ edilemediği, 19/04/2013 tarihinde mahalle muhtarı nezdinde adres tespit tutanağı tutulduğu, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emri bilinen adreslerinde tebliğ edilemediğinden 08/02/2013 tarihinde ödeme emrine ait ilan listelerinin askıya çıkarıldığı ve ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrine ait ilan listelerinin askıya çıkarılmasından sonra ödeme emrinin asıl borçlu şirketin bilinen adreslerinde tebliğ edilemediğine ilişkin adres tespit tutanağının tutulduğu, dolayısıyla usulüne uygun kesinleşmeyen amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.