Danıştay Kararı 4. Daire 2016/6809 E. 2020/3139 K. 22.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/6809 E.  ,  2020/3139 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/6809
Karar No : 2020/3139

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci olan davacı adına, … için düzenlediği beyannamelerle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle müteselsilen sorumlu sıfatıyla 2010/10,11,12 dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile gecikme faizlerinin tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerektiği, imzaladıkları beyannamelerin dayanağı belgelerin gerçek mahiyetini, ancak kapsamlı bir araştırma ve inceleme sonucuna göre bilmeleri mümkün olan serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirlerin böyle bir inceleme yetkisi bulunmadığından, sınırlı olarak sorumlu oldukları göz ardı edilerek faturaların içeriğinden ve sahte belge düzenleme karşılığında elde edilen komisyon geliri nedeniyle meydana gelen vergi ziyaından sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı, bu nedenle, müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla serbest muhasebeci olan davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, asıl borçlu … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre, sahte belge düzenlediği ve elde edilen komisyon gelirinin takdir komisyonu marifetiyle belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı, asıl borçlu adına yapılan cezalı tarhiyatın usulüne uygun tebliğ edildiği, söz konusu borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu adına ödeme emri düzenlendiği, ancak vadesi geldiği halde ödenmeyen vergi borçlarının takip ve tahsili amacıyla davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, 213 sayılı Kanun’un mükerrer 277. maddesine göre, meslek mensupları, imzaladıkları vergi beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsil sorumlu tutulacağı hususunun düzenlendiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde, Maliye Bakanlığının vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu, bu hükme göre beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı öngörülmüştür.
Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında 4 Sıra No.lu Genel Tebliğinde; sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ile ilgili takibatın bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairelerince yerine getirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
İncelenen dosyada, dava konusu ödeme emrinin davacının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü yerine mükellef şirketin bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi hukuka uygun olmadığından mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin davacının bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğü tarafından düzenlenmemesinin, esasa müessir bir hata olmadığı, dolayısıyla Dairemizce işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.