Danıştay Kararı 4. Daire 2016/483 E. 2020/4550 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/483 E.  ,  2020/4550 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/483
Karar No : 2020/4550

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2009 yılı hesaplarının Ba-Bs formları ve Vedop kayıtları çerçevesinde incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, mal ve hizmet alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle, söz konusu faturalardan kaynaklanan katma değer vergisi indirimlerinin reddi ve beyanlarının yeniden tanzimi suretiyle 2009/5,6,7. dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı adına düzenlenen defter belge ibraz yazısının davacının adresinde bulunamaması sebebiyle tebliğ edilemediği, davacıya usulüne uygun olarak yapılmış bir defter ve belge ibrazı yazısı tebliği olmadığı, davacının adresinin bulunması ve defter ve belgelerinin incelenmesi açısından gerekli özenin gösterilmediği, sadece Ba-Bs formalarından yola çıkılarak söz konusu faturalardaki katma değer vergilerini yasal defterlerine kaydedip kaydetmediği, indirilecek katma değer vergisi olarak beyan edip etmediği hususları ortaya konulmadan sahte fatura kullanıldığından bahisle yapılan cezalı tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilemediğinden incelemenin tarh dosyası ile … Başkanlığı Yönetim Bilgi Sistemi sorgulamaları ve mükellefin Ba-Bs bildirimleri üzerinden yapıldığı, davacı adına düzenlenen belgelerdeki katma değer vergilerinin indirim konusu yapılmasının vergi ziyaına yol açtığı, yapılan işlemlerde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının 2009 dönemi hesaplarının sahte fatura kullanımı yönünden incelenmesi için ilgili yıl defter ve belgelerin ibrazının istenilmesine dair yazının bilinen adresinde (ikametgah) tebliğ edilemediği belirtilerek, GİB İntranet kayıtları üzerinden yapılan incelemede, hakkında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporu bulunan … ile … Teks. İnş. Dek. Turz. Oto. ve Prom. Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından verilen mal ve hizmet satışlarına ilişkin davacının Ba formlarının incelenmesinden davacıya 2009/5 dönemi için 34 adet belge karşılığı 2010.325,00 TL, 2009/6 dönemi için 30 adet belge karşılığı 181.063,00 TL, 2009/7 dönemi için ise 30 belge karşılığı 179.722,00 TL’lik fatura düzenlendiğinin tespit edildiği, söz konusu faturaların sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğundan bahisle davacının indirilecek katma değer vergilerinden çıkarılması suretiyle dönem beyanlarının yeniden düzenlenerek cezalı tarhiyatlar yapıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … ile … Vergi Dairesi mükellefi … Teks. İnş. Dek. Turz. Oto. ve Prom. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin sahte fatura düzenleyicisi olduğundan bahisle haklarında düzenlenen Vergi Tekniği Raporlarının incelenerek, uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatın kaldırılmasına hükmeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkemece yeniden verilecek kararda, 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden yeniden değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.