Danıştay Kararı 4. Daire 2016/21758 E. 2020/4284 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/21758 E.  ,  2020/4284 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21758
Karar No : 2020/4284

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Malzemeleri Taahhüt Pazarlama İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığı ileri sürülerek hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2011/2,4,5 ve 8 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi Tasfiye Halinde … Mermer Metal İnş. Malz. Taş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu incelendiğinde alınan faturaların sahte olduğunu kabule yeterli olmadığı gerekçesiyle bu faturalara isabet eden tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporuyla, hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği hususunda vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte belgeleri yasal kayıtlarına intikal ettirildiği, tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin, temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin cezalı tarhiyatlara ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi Tasfiye Halinde … Mermer Metal İnş. Malz. Taş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve …. sayılı Vergi Tekniği Raporu incelendiğinde; 07/05/2009 tarihinde perakende inşaat malzemelerinin satışı ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, vergi dairesinin 14/08/2013 tarihli tutanağı ile mükellefiyet kaydının re’sen terk ettirildiği, vergi dairesine yapmış olduğu başvuru neticesinde tasfiyeye girildiği belirtilmiş olup ilgili vergi dairesinin 29/01/2014 tarihli tutanağıyla mükellefiyet kaydının tekrar açıldığı, 14/05/2009 tarihinde yapılan yoklamada; işyerinin 70m2 olduğu, çalışanının olmadığı, işyerinde muhtelif nalburiye malzemelerinin olduğu, 20/11/2009 tarihli yoklamada; işyerinin faaliyette olduğu, inşaat malzemelerinin toptan satışı ile iştigal edildiği, işyerinde muhtelif inşaat malzemelerinin bulunduğu, başkaca şube ve deposunun olmadığı, şirkette 4 kişinin çalıştığı, 06/05/2014, 02/06/2014 ile 02/06/2014 tarihli defter belge isteme yazılarının mükellef kurumun adreste olmaması nedeniyle tebliğ edilemediği, 15/08/2014 tarihli defter belge isteme yazısının tasfiye memurunun adresinde tanınmaması, muhtarlık kaydının bulunmaması nedenleriyle tebliğ edilemediği, 2009 yılında 545.167,32-TL katma değer vergisi matrahı beyan ettiği, Ba formu ile 451.669,00-TL tutarında mal aldığını bildirdiği, Bs ile bildirilen fatura tutarının ise 839.805,00-TL olduğu, 2010 yılında 2.519.279,50-TL katma değer vergisi matrahı beyan ettiği, Ba formu ile 2.470.680,00-TL tutarında mal aldığını bildirdiği, Bs ile bildirilen fatura tutarının ise 2.459.144-TL olduğu, mal ya da hizmet alımı yaptığı firmaların tamamı hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporunun bulunduğu, rapor tarihi itibariyle 408.411.51-TL vergi borcu bulunduğu, mükellefe ait araç kaydının bulunmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, işe başlama yoklamasında yeterli demirbaşı, çalışanı, deposu veya şubesi olmamasına rağmen, mükellefiyet tesis ettirir ettirmez yüksek tutarlarda fatura düzenlemeye başladığı, dava konusu yıl dahil tüm yıllarda mal alımı yaptığı firmaların tamamı hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporunun bulunduğu, defter belge isteme yazılarının şirketin adresinde bulunamaması, şirket müdürünün adresinde bulunamaması ve tasfiye memurunun da adresinde bulunamaması nedenleriyle tebliğ edilemediği, vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken yüksek miktarda vergi borcunun bulunması, mal aldığını bildirdiği mükelleflerin bildirmiş oldukları tutar ile mükellefin vermiş olduğu katma değer vergisi beyanlarının örtüşmediği, belirtilen ciroları yapacak ticari organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya ilgili dönemlerde düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararının anılan firma tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararının cezalı tarhiyatlar kısmına ilişkin kabul kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının Tasfiye Halinde … Giranit Mermer Metal İnş. Malz. Taş. San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınan faturalara isabet eden tarhiyatlara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.