Danıştay Kararı 4. Daire 2016/21670 E. 2020/3555 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/21670 E.  ,  2020/3555 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21670
Karar No : 2020/3555

TEMYİZ EDEN TARAFLAR: 1- … Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2013/1-3, 4-6 dönemleri geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; kurum temsilcisinin de beyanıyla sabit olan ve henüz gerçekleşmemiş bir hizmet için sehven kayıtlara alınan ve alınacak hizmet sonradan iptal edildiği halde kayıtlardan çıkarılmayarak dönem beyannamesinde maliyet olarak gösterilen tutarın maliyetlerden çıkarılarak ilgili dönem geçici vergi beyanlarının yeniden tanzimi suretiyle davacı adına re’sen yapılan tarhiyatın, dava konusu bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık, geçici vergi tarhiyatının mahsup döneminin geçmiş olması nedeniyle vergi aslının aranmaması gerektiğinden tarh edilen geçici vergilerde ise hukuka uygunluk bulunmadığı, tekerrür yönünden de vergi ziyaı cezasının artırılabilmesi için gerekli kanuni şartların dava konusu olayda gerçekleştiği davalı idarece ispatlanamadığından bu kısımda da hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: İnceleme raporunun ifadeye dayalı olarak düzenlendiği, inceleme esnasında kayıtlara alındığı ancak belgesi bulunmadan alış kaydı yapıldığı ifade edilen mal ve hizmetlere ilişkin alış belgelerinin ibrazı için süre verilmediği, geçici vergi beyanında %10’luk müeyyidesiz bir yanılma payı tanındığı, bu hata payının beyan edilen matrah değil olması gerekten matrah üzerinden hesaplanması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: İdarece yapılan tüm işlemlerin haklı ve hukuka uygun olduğu, aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve …TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.