Danıştay Kararı 4. Daire 2016/21364 E. 2020/3006 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/21364 E.  ,  2020/3006 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21364
Karar No : 2020/3006

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca re’sen tarh edilen 2011/3 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen Fatih Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Müh. Elek. Taş. Orman Ür. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. Hakkında idarece yapılan tespitlerin söz konusu faturaların sahte olduğunu ortaya koymak için yeterli olmadığı dolayısıyla yapılan cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından idarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının faturalarını alarak kayıtlarına intikal ettirdiği Fatih Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Mühendislik Elektrik Taş. Orman Ür. Dek. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle: Mükellefin 17/04/2006 tarihinde nalburiye işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği; 17/04/2006 – 08/04/2007 tarihleri arasında faaliyeti olmadığı ve boş beyannameler verdiği; 15/10/2007 tarihinde yapılan açılış yoklamasında büro eşyaları bulunduğu, emtia olmadığı, işçi çalıştırmadığı; 01/08/2011 tarihinde yapılan yoklamada adresinde bulunmadığı ve 3 yıl önce adresi terk ettiği; mükellefin 2007 yılında yaklaşık 800.000,00 TL, 2008 yılında yaklaşık 2.500.000,00 TL, 2009 yılında yaklaşık 900.000,00 TL, 2010 yılında yaklaşık 725.000,00 TL ve 2011 yılında yaklaşık 85.000,00 TL katma değer vergisi matrahı bildirdiği buna karşılık 2009 yılında ba formlarıyla mükelleften bildirilen alış toplamının yaklaşık 1.700.000,00 TL ve 2010 yılında ba formlarıyla mükelleften bildirilen alış toplamının yaklaşık 965.000,00 TL olduğu, mükellefin ortaklık yapısının değişmesinden itibaren yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahı bildirdiği, alış olarak bildirdiği faturaların, karşı firmalarca satış olarak bildirilmediği, 50.000,00 TL gibi cüzi bir sermayeye karşılık toplamda 4 milyonu bulan bir satış hacmine ulaştığı, işçisi, aracı ve deposunun bulunmadığı belirtilerek söz konusu mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Yukarıda özetine yer verilen raporun, davacının söz konusu mükelleften aldığı faturalarla birlikte değerlendirilmesinden, ortaklık yapısı değiştikten sonra bildirdiği satışı dikkat çekecek şekilde artan, ticari teknik icaplar uyarınca bildirdiği satışı karşılayacak bir organizasyonu bulunmayan söz konusu mükelleften alınan faturaların sahte olduğundan bahisle hazırlanan vergi inceleme raporu uyarınca yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak ayrıca yapılacak bir değerlendirmeyle karar verilmesi gerektiği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.