Danıştay Kararı 4. Daire 2016/21212 E. 2020/5837 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/21212 E.  ,  2020/5837 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21212
Karar No : 2020/5837

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Grup Pazarlama İletişim ve Turizm
Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle tarh edilen 2010/3,4,6 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket adına fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Ajans Film Matbaa Organizasyon Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında yapılan tespitlerin davacıya düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğunun ortaya koyulması için yeterli olmadığı anlaşıldığından davacı adına katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa hükmünde belirtilen unsurlar uyuşmazlık konusu olayda bir arada gerçekleşmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında da yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle yapılan cezalı tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin, kararın 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, temyize konu edinilen Mahkeme kararının bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, kararın … Ajans Film Matbaa Organizasyon Hizmetleri Ltd. Şti.’den alınan faturalar nedeniyle vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen katma değer vergisine dair kısmına ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.

Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Ajans Film Matbaa Organizasyon Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; şirketin 07/10/2009 tarihinde sinema filmi, video ve televizyon programları yapım faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 14/07/2011 tarihinde tasfiyeye girdiği ve halen tasfiye halinde olduğu, defter ve belge isteme yazısının şirkete ve tasfiye memuruna tebliğ edilememesi, şirket ortağının görüşme davetine icabet etmemesi nedeniyle incelemenin tarh dosyası üzerinden yapıldığı, şirketin defter tasdik bilgisine ulaşılamadığı, şirketin ortaklık yapısının … şeklinde olduğu, 01/10/2010 tarihli hisse devri ile ise ortaklık yapısının … ve … şeklinde değiştiği, şirket ortaklarından …. ve …’in ortaklık ve yöneticilik ilişkilerinin olduğu çeşitli firmalar hakkında da olumsuz tespitler bulunduğu, şirketin iş yeri adresinde yapılan 12/12/2009 tarihli açılış yoklamasında, iş yerinin büro olarak kullanıldığı, demirbaş olarak da 2 masa, 4 koltuk, 2 sehpanın olduğu, 26.09.2012 tarihli yoklamada ise mükellefin adreste bulunmadığı, bu ünvanın çevrede tanınmadığı hususlarının tespit edildiği, şirketin 2009/10 ila 12 döneminde 813.497,83 TL, 2010/1 ila 12 döneminde ise 16.148.783,47 TL katma değer vergisi matrahı beyan ettiği, 2011 yılında matrahlı katma değer vergisi beyanının bulunmadığı, yine şirketin Bs bildirimleri ile 2009 yılında 801.158,00 TL, 2010 yılında 15.225.443,00 TL tutarında satış yaptığını bildirdiği, diğer mükelleflerin ise Ba formu ile 2009 yılında 873.023,00 TL, 2010 yılında 4.615.992,00 TL, 2011 yılında ise 8.325,00 TL tutarında mükelleften mal ve hizmet aldıklarını bildirdikleri, şirketin Ba bildirimlerine göre 2009 yılında 178.250,00 TL, 2010 yılında 8.165.878,00 TL tutarında mal ve hizmet alımı yapıldığının bildirilmesine rağmen 2009 yılında 143.387,56 TL, 2010 yılında 2.812.324,22 TL indirilecek katma değer vergisi beyan edildiği, buna göre ilgili yıllardaki mal ve hizmet alımları ile indirilecek katma değer vergisi tutarlarının örtüşmediği, mal ve alımında bulunulan firmalar hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, şirketin ödenmesi gereken toplam 200.544,87 TL vergi borcunun olduğu ve bu şirket tarafından düzenlenen faturaların sahte belge olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu şirketin beyan ettiği satış tutarları ile diğer mükelleflerin Ba-Bs bildirimleri arasında uyumsuzluklar olduğu, yapılan yoklamalarda şirketin anılan hasılatları yapabilecek fiziki kapasiteye, emtiaya ve ticari organizasyona sahip olmadığının tespit edildiği, bir yıldan kısa bir sürede şirket ticari hacminin yirmi kat artmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, mal ve hizmet alımı yapıldığı bildirilen mükelleflerin çoğu hakkında sahte fatura düzenledikleri yönünde tanzim edilmiş raporlar veya olumsuz tespitler bulunduğu, şirket tarafından yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahları beyan edilmesine rağmen tahakkuk eden vergilerin ödenmediği hususları göz önünde bulundurulduğunda, şirketin uyuşmazlık konusu dönemde davacıya düzenlediği faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığından, bu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Vergi Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.