Danıştay Kararı 4. Daire 2016/20960 E. 2020/3179 K. 22.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/20960 E.  ,  2020/3179 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20960
Karar No : 2020/3179

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının yapmış olduğu avukatlık faaliyeti esnasında elde ettiği hasılatı belge düzenlemeyerek beyan dışı bıraktığı iddiasıyla … sayılı ihbarnameler ile re’sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile aynı yıl için 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu incelendiğinde; davacının EFT-TL hesabına yatan bütün tutarların gelir olarak kabul edilerek söz konusu tutar üzerinden cezalı gelir vergisi tarhiyatlarının yapıldığı, bunun dışında hesaba yatırılan tutarlar hakkında kapsamlı bir incelemenin yapılmadığı, hesaba para yatıranlar nezdinde herhangi bir inceleme yapılmadığı, paranın hangi sebeplerle yatırıldığı, davacının yapmış olduğu iş sebebiyle hak ettiği vekalet ücreti mi olduğu veya yapmış olduğu işlere ilişkin müvekkillerinden aldığı masraf mı olduğu yönünde bir tespitin bulunmadığı, hesaba para yatıran kişiler ile davacı arasında vekil- müvekkil ilişkisi olup olmadığının araştırılmadığı görüldüğünden yetersiz tespitlere dayalı olarak yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatları ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının yapmış olduğu avukatlık faaliyeti esnasında elde ettiği bir kısım hasılatı belge düzenlemeyerek beyan dışı bıraktığı iddiasıyla hakkında düzenlenen ve dava konusu cezalı tarhiyatlar ile özel usulsüzlük cezasının dayanağı olan … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, davacının TL-EFT hesabına yatan tutarlar için herhangi bir belge düzenlemediği gibi söz konusu hesap hareketlerinin içeriği tutarların bir kısmının müvekkilerine verildiğini ispatlayan bir delil, bilgi ve belgenin de dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, ispat külfeti bu durumda davacıya düşen bir davada bunun ispatlanamadığı açık olduğundan, davanın kabulü yönündeki Mahkeme Kararının bozulması gerektiği görüşü ile Dairemiz kararına katılmıyorum.