Danıştay Kararı 4. Daire 2016/20954 E. 2020/2902 K. 14.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/20954 E.  ,  2020/2902 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20954
Karar No : 2020/2902

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Ve Gıda Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu … sayılı ödeme emri içeriği … plaka/tutanak nolu kamu alacaklarının kesinleştirilmesine ilişkin tebliğ alındısının incelenmesinden, ödeme emri dayanağı ihbarnamelerin 30/10/2014 tarihinde şirket müdürünün idarece belirlenen ikametgah adresinde annesine tebliğ edildiği, şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde şirket adına yapılacak tebliğin, bizzat ilgilisine yapılması gerektiği, söz konusu usulsüz tebligata dayanılarak düzenlenen … sayılı ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı, … sayılı ödeme emri yönünden ise, söz konusu alacağın kesinleştirilmesine ilişkin tebliğ alındısının ve tüm belgelerin 19/11/2015 tarihli ara kararlarına rağmen ibraz edilmediği, bu durumda söz konusu ödeme emri içeriği kamu alacağının usulüne uygun olarak kesinleştirildiği davalı idarece ispatlanamadığından dava konusu ödeme emrinin bu kısmında da hukuka uygunluk bulunmadığı, sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının iddialarının tarhiyat safhası ile ilgili olduğu, tahsilat safhasında incelenemeyeceği, ödeme emri aşamasında ileri sürülen bu iddiaların incelenmesine olanak bulunmadığı, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, temyiz konusu kararın … sayılı ödeme emrinin iptaline ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, temyiz konusu kararın … sayılı ödeme emrinin iptaline ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, 94. maddesinde de, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı kurala bağlanmış; tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmamasının gerektiği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu … sayılı ödeme emri içeriğinin … plaka/tutanak nolu kamu alacaklarından ibaret olduğu, söz konusu ödeme emri dayanağı ihbarnamelerin 30/10/2014 tarihinde şirket müdürünün idarece belirlenen ikametgah adresinde annesine tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olayda, davalı idarece öncelikle, ödeme emri dayanağı ihbarnamelerin şirketin bilinen işyeri adresinde tebliğe çıkarılarak şirket adresinde tebliğin mümkün olmadığının (adres tespit tutanağı vb. belgelerle) ortaya konulması sonrasında şirket kanuni temsicisi olan davacının ikametgah adresinde tebliğe çıkarılması gerekmektedir.
Bu durumda, şirketle ilgili adrese tebliğ imkansızlığı ortaya konulduktan sonra kanuni temsilcinin ikametgah adresinde tebliğ yoluna gidilebileceği sonucuna varıldığından, ihbarnamelerin öncelikle şirket adresinde tebliğinin denenip denenmediği açıklığa kavuşturulmak suretiyle, buna ilişkin bilgi ve belgeler istenilerek, davacı şirkete tebliğ yolu denenmiş fakat tebliğ yapılamamış ise, ilgili tebliğin hangi tarihte, kime yapılmaya çalışıldığı hususlarının araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının … ‘nin karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/09/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dairemizin, Mahkeme Kararının … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının onanması yönündeki kararına katılmakla birlikte, temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının da bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, Dairemizin söz konusu kısmın bozulması yönündeki kararına katılmıyorum.