Danıştay Kararı 4. Daire 2016/19527 E. 2020/3001 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/19527 E.  ,  2020/3001 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19527
Karar No : 2020/3001

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Reklam Malzemeleri İthalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle 2012/3, 11, 12 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı tarh edilen katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemde fatura aldığı Ümraniye Vergi Dairesi mükellefi … Reklam Prodüksiyon Tanıtım Organizasyon Tic. Ltd. Şti. ve Atışalanı Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Metal Kimya ve Hırd. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları ve dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden, söz konusu mükellefler tarafından düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte tespit içermediği, kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının sahte belge düzenlediği tespit edilen mükelleflerden olan alışlarını indirim konusu yaparak beyanlarına intikal ettirdiği, yapılan tarhiyat ve kesilen cezaların yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin diğer temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen Ümraniye Vergi Dairesi mükellefi … Reklam Prodüksiyon Tanıtım Organizasyon Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; reklam ajanslarının faaliyetleriyle iştigal etmek üzere 11/07/2011 tarihinde kurulduğu, 31/03/2012 tarihinde re’sen terk edildiği, şirket müdürünün bilinen adreslerinde bulunamamasından dolayı defter belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, 18/07/2011 tarihli açılış yoklamasında iş yerinin 60 m² olduğu, demirbaş olarak büro mobilyalarının olduğu, 18/05/2012 tarihli yoklamada adresin kapalı olduğu, karşı komşusuna ilgili şirket sorulduğunda tanınmadığının ifade edildiği, adresin kapısında “… ” yazısının olduğu, 21/05/2012 tarihli yoklamada da yine adresin kapalı olduğunun tespit edildiği, 2011/7 ila 2012/3 dönemleri arasında toplam 3.218.974,00 TL KDV matrahı beyan ettiği, muhtasar beyannamelerine göre işçi çalıştırmadığı, Bs formunda 2011 yılında 1.742.212,00-TL, 2012 yılında 1.064.771,00-TL satış yaptığını bildirdiği, mükelleften alış yapanların ise Ba formuyla 2011’de 1.993.112,00-TL, 2012’de 1.455.341,00 TL alış yaptığını beyan ettiği, mükellefin Ba formuyla 2011 yılında 36.900,00-TL alış yaptığının bildirdiği, 2012’de herhangi bir alış bildirmediği, 2011 ve 2012 dönemine ilişkin defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen Atışalanı Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Metal Kimya ve Hırd. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; 05/01/2011 tarihinde bina ve dış yapıların inşaat ve muhtelif tesisat işlerinin imalatı faaliyetiyle iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 12/01/2011 tarihli işe başlama yoklamasında iş yerinin 100 m² olduğu ve büro olarak kullanıldığı, inşaat malzemelerinin ticaretine yönelik depo ve şubesinin olmadığı, 05/09/2012 tarihli yoklamada mükellefin depo veya şubesinin, emtiasının olmadığı, 05/08/2013 tarihli yoklamada adresin boş olduğu, mükellefin taşınmış olduğunun tespit edildiği, defter belge isteme yazısının 13/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği ancak ibraz edilmediği, Ba formuyla 2011 yılında 3.242.351,00-TL, 2012 yılında 6.725.464300-TL alış yapıldığının beyan edildiği, mükellefe satış yapanların ise 2011 yılında hiç satış beyan etmediği, 2012 yılında ise toplam 5.926,00-TL satış beyan edildiği, mükellef tarafından 2011 yılında 3.512.020,69 TL, 2012 yılında ise 6.765.253,60 TL katma değer vergisi beyan edildiği, mükelleften alış yaptığını beyan edenlerin ise Ba formu ile 2011 yılında 3.753.812,00-TL, 2012 yılında ise 12.886.836,00-TL alış beyan ettiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, anılan şirketlerin beyannamelerinde belirtilen hasılatı yapabilecek ticari organizasyonlara sahip olmadıkları, yoklamalarda bulunmadıkları, şirketlerin beyanları ile diğer mükelleflerin alış ve satış beyanları arasında önemli farkların bulunduğu açık olup, davacıya düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığı, dolayısıyla bu şirketlerden alınan faturalardan kaynaklı gerçekleştirilen cezalı tarhiyatlara ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.