Danıştay Kararı 4. Daire 2016/19340 E. 2020/3552 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/19340 E.  ,  2020/3552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19340
Karar No : 2020/3552

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle tarh edilen 2010/1, 2, 5, 9, 10, 11, 12 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Rek. Kağ. Maat. Film Org. Dan. ve Dil San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden düzenlenen faturaların sahte veya yanıltıcı olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı ve alt mükellef hakkında düzenlenen raporun somut tespitlere dayandığı, davanın kabulü yönünde verilen kararda kanuna uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya ilgili dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Rek. Kağ. Maat. Film Org. Dan. ve Dil San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporun’da özetle; 28/09/2009 tarihinde sıvı kristal cihazlı LCD veya ışık yayan diyotlu (LED) gösterge panelleri ile BYS elektrikli sesli veya görsel sinyalizasyon cihazlarının imalatı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 02/10/2009 tarihinde yapılan yoklamada 2 adet büro masası, 2 adet takım koltuk, 1 adet vitrin 2 adet tezgah mevcut olduğu, tespit anında işçi çalıştırılmadığı, muhasebe işleminin Serbest Muhasebeci/Mali Müşavir … tarafından yürütüldüğü, 26/09/2011 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinin kapalı olduğu, çevreden yapılan sorgulamada işyerinin faaliyette olduğu, yoklamanın geçici olarak kapalı zamana rastladığı, 12/10/2011 tarihinde yapılan yoklamada 3 kişi çalıştığı, işyerinde 4 adet bilgisayar, 1 adet yazıcı, faks, 52 koli zarf, 42 koli A4 kağıdı, 1 adet dolap, 3 adet teşhir tezgahı, 30 adet örnek kaşe, 38 adet ajanda bulunduğu, 28/05/2012 tarihinde işyerinin kapalı olduğu, 07/01/2013 tarihinde yapılan yoklamada faaliyete devam edildiği, 06/06/2013 tarihinde yapılan yoklamada işyerinde şirketin bulunduğu, 16/09/2014 tarihinde yapılan yoklamada şirketin adresi irtibat adresi olarak kullandığı, ofis işyerinin olduğu, işyerinin … Reklam Org. San. Tic. Ltd. Şti. ile ortak kullanıldığının belirlendiği, 2009 yılı KDV matrahının … TL, 2010 yılı KDV matrahının … TL, 2011 yılı KDV matrahının ise … TL olduğu, rapor tarihi itibari ile ödenmesi gereken borç miktarının … TL olduğu, mükellefin 2010 hesap döneminde … TL mal satışı yaptığını beyan ettiği, karşı firmalar tarafından ise … TL alış yapıldığına dair bildirimde bulunulduğu, 2011 yılında Bs formunda … TL mal satışı yapıldığının beyan edildiği, karşı mükelleflerin ise … TL alış yapıldığının bildirildiği, alış yapılan mükellefler hakkında sahte belge düzenledikleri yönünde olumsuz tespitler bulunduğu, mükellef kurumun muhasebe işlemlerinin … tarafından yürütüldüğü, …’ın ihracatta kdv iadesi temine yönelik oluşturulan organizasyona dahil olduğu yönünde tespitlere yer verildiği, bu tespitlerden hareketle firmanın gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, düzenlediği faturaların komisyon karşılığında düzenlenen sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerden hareketle, mükellefin söz konusu ciroları gerçekleştirebilecek işyeri, emtia stoku, makine ve araçları, başka bir anlatımla kapasitesi bulunmadığı, tahakkuk eden yüksek miktarlı vergi borcu gecikmesine karşın ödeme yapmadığı, muhasebe işlerini yürüten kişi ile mal alımı yaptığı mükellefler hakkındaki olumsuz tespitlerin olduğu ve 28/09/2009 tarihinde kurulmasına rağmen 2010 yılı başından itibaren katma değer vergisi beyanlarındaki yükseliş gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet ifasına dayanmadığı kanaati ile Mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, verilecek kararda özel usulsüzlük cezası yönünden yeniden değerlendirme yapılacağı tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.