Danıştay Kararı 4. Daire 2016/19337 E. 2020/4663 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2016/19337 E.  ,  2020/4663 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19337
Karar No : 2020/4663

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mobilya Dekorasyon İmalat İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporları uyarınca re’sen tarh edilen …/… , …/…, … dönemlerine ilişkin tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, adı geçen mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğunu kanıtlamaya yeterli görülmediğinden anılan mükelleften alınan faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirim olarak kabul edilmemesi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda ve somut tespit bulunmadan kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihtilaflı dönemlerde hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunan mükelleften fatura aldığı ve alınan faturaları yasal defterlerine kaydettiği hususunun tespit edildiği, sahte fatura kullanımı nedeniyle 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, düzenlenen raporların usul ve yasaya aykırı olduğu, alımların gerçek olduğu, faturalara konu malların üretimde kullanıldığı, üretilen ürünlerin müşterilere satışının yapıldığı, aleyhe yapılan tüm yorum ve değerlendirmelerin fatura alınan mükellef hakkında düzenlenen rapora dayandırıldığı, mükellefin adreste bulunmadığı, adresini değiştirip değiştirmediği vb. hususlarının araştırılmasının tarafından beklenemeyeceği, söz konusu mükellef ile olan ticari ilişkinin … yılına dayandığı, … yılında 973.331,74 TL, … yılında 679.226,44 TL, … yılında 561.148,05 TL ve … yılında 822.000,00 TL tutarında ticari faaliyette bulunulduğu, inceleme elemanınca … ve … yıllarına ilişkin olarak eleştiri yapılmadığı, bu durumun aradaki ilişkinin gerçek olduğunu ortaya koyduğu ve davalı idarece de kabul edildiği, … ile yapılan mail yazışmaları, teklif formları, faks yazışmaları, banka eft, havale ve çek takas işlemlerinin taraflar arasındaki ticari ilişkinin gerçek olduğunu açıkça ortaya koyduğu, özellikle … Bankası, … ve … Bankası üzerinden … değişik tarihlerde ve yüklü miktarlarda ödemeler yapıldığı, bu kadar yüksek meblağlı ödemelerin banka ve çek yolu ile yapılmasının taraflar arasındaki ticari faaliyetin gerçek olduğunu ve … faaliyetinin devam ettiğini açıkça gösterdiği, …-… yıllarında … yanında sigortalı çalışanlarının mevcut bulunduğu, yanında sigortalı çalışanları olan bir kişinin faaliyette olmadığının kabulünün usul ve yasaya uygun düşmediği, ihtilaflı fatura içeriği ürünlerin kullanıldığı mobilya ve dekorasyon malzemelerinin … mağazalarına satıldığı, karşılığında yaklaşık 2.350.000,00 TL değerindeki faturaların düzenlendiği ve bedellerinin tahsil edildiği, davalı idarenin iddia ve beyanlarının yasal dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.